✿ Kitap Eleştirisi : Kabil : Jose Saramago ✿
13.1.14
Herkese güzel ve bol güneşli sıcak bir hafta dileyerek bugünkü yazıma başlamak istiyorum...Umarım keyifler yerli yerindedir...Bugün blogumda okuyup bitirdiğim ve sevgili Pinuccia'nın haberimiz bile olmadan kendince yaptığı çekilişte habersiz bir biçimde kazandığım kitabın eleştirisini yazmak istedim...Lafı fazla uzatmadan dilerseniz hemen başlayalım:)
*
Bugün bahsedeceğimiz kitap Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkma bir Jose Saramago kitabı...Yazarımız Portekizli ve ilk kez bu kitapta tanıştım kendisiyle...Kitabımız yaklaşık 148 sayfadan oluşuyor...
*
Kitabımızın gerçi adı üstünde ama yine de konusuna değinecek olursak; kitap bizlere, ilk insanın yaradılışından başlayarak olayları 3. tekil ağızdan gören duyan ve yazan birinin ağzından ulaşıyor...Tabi ilk çağlar söz konusu ama bizi asıl ilgilendiren Kabil karakteri...Biz onunla birlikte tarih içinde yolculuklar yapıyoruz...
*
Kitapla ilgili ana bilgileri verdikten sonra kapak tasarımına da şöyle bir göz atalım: Sarı ve çok güzel bir hamurdan yapılmış olan kapak beni mest etti de diyebilirim, bir bakıma oldukça cesur bir kapak...Sarı zaten dikkatleri bir anda üzerine çeken bir yapıya sahip...Bunun dışında yazarımızın bu eseriyle Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık bulunduğu da sizi ilk karşılayan satır oluyor...Yazarın kendi adını ve hemen altına da kitabın adını yazmış olduğunu görüyoruz...Puntolar açısından herhangi bir büyüklük olmaması dikkate şayan:) Bunun dışında belirsiz bir karikatürü andıran çizimse zaten size neyin anlatılacağını kitabın adı kadar olmasa da anlatıyor... Arka kapak tasarımı ise sadece yazıdan oluşuyor...Arka kapak yazısına gerçekten bayıldım da diyebilirim...Ama okumayı ayak üstü yapılamayacak kadar zorluyor.
*
Bu kitabı anlatırken kült bir eser olduğundan bahsetmeyen olamayacaktır herhalde...Özgün bir eser bir defa. Ben böyle bir tarz daha önce görmemiştim, okumamıştım ama alışmak kolay oldu...Kitabın ve doğal olarak yazarın kendine has bir dili var..Bu dil sizleri en başta bir uyarıyla karşılıyor zaten: Bu kitapta yazarın benimsediği dile uygun bir çeviri yapıldığından bahsedilerek hazır olmanız isteniyor...Birazdan uçuş var :) Hem öyle böyle bir uçuş değil...
*
*
Dil konusunda söylediklerime inanın...Bu dil beni ilk başta okumaktan soğutmaya kadar vardırdı itici etkisini, ancak kitabın ortalarından itibaren - tabi sabredebilirseniz - normal dile dönüyor...
*
Kitabın konusuna gerçekten bayıldım. Kim bu zamana kadar Kabil'in kardeşi Habil'i öldürdükten sonra ne yaptığıyla veya yaşamını nasıl sürdürdüğüyle ilgili bir şeyler düşünmüştür? Bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda kişi, o da belki. Şahsen ben düşünmemiştim ve bu konunun yoruma, bakış açısına bağlı olarak bir yazar açısından her yönüyle ve hayal gücü de katılarak müthiş bir hikayeye dönüştürülebileceğini fark ettim. Yani kısaca bu konu tam bir yazar malzemesi. Hikayenin bir kısmını ( Kabil'in Habil'i öldürdüğü gerçeğini ) zaten biliyoruz, sen de al buna artık un mu katarsın şeker mi katarsın yoksa yağ mı katarsın ne katarsan kat yani:)
*
Bunun dışında dilinin epey ağır olabileceğini - gelebileceğini belirtmek isterim. Dediğim gibi beni az kalsın okumaktan vaz geçiriyordu. Bir cümleyi en az beş kere okuyunca tabi ben epey zorlandım bitirme konusunda. İyi ki tamamı aynı felsefe üzerinden ilerlememiş en azından yazı dili bakımından.
*
Felsefe demişken evet kitapta bu olay ağı daha doğrusu arka kapakta da dendiği üzere tarihteki kutsal kitaplarda geçen geçmeyen birtakım öğüt dolu kıssalar üzerinden insanın dünyaya geldiği andan itibaren yaşadıkları ele alınıyor. Kimi yerde felsefe alıp gidiyor başını sayfalarca, kimi yerde de diyaloglar alıp gidiyor...Bu arada çoğu kitapta olduğu gibi bu kitapta diyaloglar konuşma çizgisi ve alt alta yazım biçiminde seçilmemiş. Siz diyalogları da düz yazı olarak okuyorsunuz. Bu kimi zaman kimin ne söylediğinin bende karışmasına yol açtı. Dediğim gibi aynı yeri beş defa okuduğum da oldu:(
*
Ben sözelci olduğumdan felsefe içeren romanları sıkıcı bulmuyorum, aksine düşünce ufkumu geliştirdiğini düşünüyorum. Ve bu kitap da benim için bakış açımı değiştiren bir felsefe sunuyor okurlara...
*
Kitapla ilgili olumsuz eleştirilerim de var: İlki sayfa sayısının çok az olması. Tadı damağınızda kalıyor malesef :( Bir de şu var ki, kitabın sonu acayip denilebilecek kadar alakasız bitirilmiş. Yani devam ettirilebilecek bir durumda. Ama bildiğim kadarıyla da arkası gelmemiş.
*
Değişik bir tarz sunduğu için ve bana bu hediyeyi gönderdiği için öncelikle Pinuccia'ya teşekkür ediyorum...Hep aynı tarz okumayı sıkar, boğar bence:) Mesela şimdi hatırladım, ben uzun zamandır polisiye okumuyormuşum. aaaaaa! :(
*
Kısaca şöyle de diyebiliriz: Nobel Ödülü almış bir kitap arayışındaysanız, değişik tarzlara açıksanız, kitap olsun da neyden olursa olsun diyorsanız ve yine söylüyorum sabırlı bir insanım ben, okurum, okuyabilirim, okuyana kadar direnirim diyorsanız, eh neden olmasın? Okuyabilirsiniz...
*
Şunu da ekleyeyim, konuyu hiçbir dinle bağdaştırmadan anlattığı için dini bir kitap kisvesi olarak kabul edilemez bir kitap bu. Türü konusunda hala düşünüyorum...Eleştiri galiba en yakını: )) Bulabilen varsa öğrenmek isterim...Kült bir hikaye olarak da düşünebiliriz bunu... Okuyun arkadaşlar, okumaktan zarar gelmez...Ama çok şey de beklemeyin bu kitaptan :)) Yoksa eliniz boş dönersiniz... Neme lazım...:)
Kitaba puanım: 4
Sevgiyle, selamla...
Takipte Kalın
hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Herkese sevgiler,
Hasibe ♥️
3 yorum oku / yaz
Latin edebiyatı yazarlarının genel dili öyle, fantastik ve uçuk yazıyorlar ben de ilk okuduğumda tuhaf gelmişti ama alıştım :)
YanıtlaSilDemek ki tek şaşıran ben değilmişim :)) Ama ben sevmeye bile başladım:)) Ah şu Latinler...
YanıtlaSilGüzel bir kitaba benziyor, kitabı çekilişte kazanmana ise çok sevindim :) Kalemine sağlık...
YanıtlaSilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))