✿ Kitap Elestirisi : Pijamalılar ( Bizim Kogus ) : Rıfat Ilgaz ✿

28.12.14

Herkese merhaba :)

Oldukça soğuk ve yine her zamanki gibi oldukça erken başlayan bir Pazar gününden selamlar... Umarım keyifler yerli yerindedir... Yarın yılın son üç gününü yaşayacağımız 2014'ün son haftasına giriyoruz... Ve Perşembe günü tatil :) Bu nedenle keyfim yerinde diyebilirim :) Bugün sizlerle iki gün önce bitirdiğim bir diğer kütüphane ganimeti kitabım ve Rıfat Ilgaz'dan okuduğum ilk eser olan Pijamalılar ( Bizim Koğuş )'u ve eleştirilerini paylaşacağım...
*
Eğer hala 100 Takipçi Çekilişi'me katılmadıysanız şuradan katılabilirsiniz... Ya da yandaki resme tıklayabilirsiniz :)
**
Bugün sizlerle paylaşacağım kitabımız, Çınar Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 190 sayfa :)


Kitabımız kütüphanedeki rafların birinde dururken dikkatimi çekti. Rıfat Ilgaz'dan daha önce bir şey okumamıştım, bu ilk oldu da diyebilirim :) Sadece Hababam Sınıfı'ndaki başarısından tanıdığım bir yazardı, bu romanla hakkında biraz daha fikir sahibi oldum :) Rıfat Ilgaz'la meslektaş olmak büyük bir şeref :)
*

Kitabımızın kapak tasarımlarına aşık olduğumu söylemesem olmaz herhalde... Karikatürize edilmiş bir koğuş resmi var, bu bakımdan kitabın ne kadar eğlenceli olduğunu gözümüze çarpar nitelikte zaten :) Kitabımızın kapak resmi Emre Ulutaş'a aitmiş, tebrik ederim, çok beğendim :)) Arka kapağında da karikatürün devamı var, ve üstüne de Rıfat Ilgaz'ın küçük bir resmi ve roman hakkında küçük bir paragraf var :) Bu paragrafa göre, Dolmuş mizah dergisi için hazırlanmış bu eser, yazıldığı ilk günlerde başarı kazanmış...Sonradan bir kitap haline getirilmiş... Tam bir çizgi roman tipinde ancak türü kara mizah... Eleştirmenlerin toplumsal yergi demelerine de tam puan :) verebilirim... 

Romanımızın konusuna gelecek olursak; yukarıda da söylediğim gibi tam bir roman niteliğinde değil de bölüm bölüm derlenmiş bir dergi yazısı niteliğinde zaten. Ülkemizdeki belli dönemde var olan verem salgınından( ayrıntılı bilgiyi şuradan ve şuradan alabiliriz ) nasibini almış bir takım kişilerin hastanelere, verem savaş dispanserlerine ve diğer hastanelere yatabilmek için verdikleri mücadele süresinden bahsediyor, bunu da ismini söylemediği bir karakter gözünden bizlere aktarıyor... Bu karakter ilk bölümde binbir zorluk çektikten sonra nihayet bir hastaneye yatar ve bir koğuşa, daha doğrusu pavyona nakledilir... Bu pavyonda geçen günler de bölümler halinde kitapta aktarılıyor... 
*
Bilmem hatırlar mısınız, bir zamanlar televizyonlarda Türkan Saylan'ın hayatını anlatan bir 'Türkan' dizisi yapılmıştı... O diziyi takip eden fanlardandım, o zamanlar var olan cüzzam illetini de oradan biliyorum.. Cüzzamlıları yatırdıkları koğuşlara 'pavyon' dendiğini biliyordum ama bu durumun veremliler için de geçerli olduğunu bilmezdim... Öğrenmiş oldum :)
*

Kitabımızın türü gerçekten de söylendiği gibi kara mizah, toplumsal yergi... Aslında o kadar ironik bir tavrı var ki, ağlasam mı gülsem mi bilemedim... Ama ağlanacak yere güldüren bir yapısı var ki, bu durumu Hababam Sınıfı eserlerinde de görmek mümkün bence :) Galiba edebiyatta Rıfat abi tavrı tam olarak böyle, bu belki de kimsenin cesaret edemeyeceği tür, Rıfat abinin kendine has tavrı :)
*

Kitabımızı bölüm bölüm yazıldığı ve oldukça akıcı bir dili olduğu için kolayca okumak mümkün. Chick Lit değil belki ama yine de kolay okunan, tiyatromsu bir havası var. Sayfa sayısı az, diyaloglar şeklinde yazılmış. Bu bakımdan tiyatrovari bir eser, bir piyes havası var... Daha önce tiyatroya aktarılmış mı bilemiyorum ama aktarılabilirmiş. Bunlar eserimizin artıları. Eksileriyse yok gibi bişey.
*

Özellikle okumayı sevmeyenlere, yeni başlayanlara hitap eder bir yapısı var. Dergilere, karikatür dergilerine özellikle meraklı olanların mutlaka almalarını tavsiye ederim.
*

Puntomuz biraz küçük kalmış bana göre ama yine de her yaşa hitap edebilir bir roman. Sadece bazı yerlerde +18 var... O da oldukça masumane :)
*
Rıfat Ilgaz'ın karakter seçimlerine aşık olmamak mümkün değil ki... Yine bir sürü yaramaz isim ve lakap var: Şöyle ki; Musluk Nuri, Mercimek Fahri, Tutuk Tahir, Rizeli Zeki, Nalbant Şevket, Baba Şükrü, Yengeç Ali vs. Öyle güzel lakaplar ki... Cuk oturmuş da diyebiliriz yani :) Bu karakterlerin fiziksel özellik tasvirleri yok ama yine de akılda kalıcı üslupları ve hareket tarzları var, ki siz de onları zaten başka özelliklerinden kolaylıkla akılda tutabiliyorsunuz... Kimi memleketinin lakabını almış, kimi de iş bitirici özelliğinden dolayı... Kimi de fiziksel bazı durumlarından dolayı... Romanda her şey mizahi bir özelliğe sahip yani :) Hatta bundan doktorlar, ölümler de nasibini alıyor...
*

Bu arada arka kapak yazısında da söylendiği gibi, Pijamalılar ( Bizim Koğuş ), Rıfat Ilgaz'ın en sevdiği eseriymiş. Hababam Sınıfı olmamasına şaşırdım doğrusu :)
*

Eğer bulursam bundan böyle Rıfat Ilgaz'ın eserlerini kaçırmamaya karar verdim... İnsana okumak eziyet değil keyif veriyor böyle kitaplarla... Okumayı bile sevdiriyor diyebilirim :) Günümüzde de böyle dergilerde yayınlanan çiziktirmeler var, meraklıları abonesidir zaten :)
*

Toplumsal yergiden aslında bürokrasi nasibini alıyor en çok. Ben de bürokrasiden nefret eden bir insan olarak yazılanlara hak vermedim değil... Yerilecek çok yeri var yani aslında ülkemizin... Tabi bunları böyle yürekli bir şekilde yazabilecek ya da insanlara aktarabilecek kalemlerimiz yok o ayrı... Rıfat abi hariç tabi :)
*

Kısacası, eleştiriden hoşlanıyorsanız, kara mizah seviyorsanız,mizahtan hoşlanıyorsanız, Rıfat Ilgaz hayranıysanız, kısa, akıcı kitaplardan hoşlanıyorsanız, dergi yazılarının kitaplaştırılması taraftarıysanız ( ben gibi ), bölümlü ve komik kitaplardan hoşlanıyorsanız bu kitabı gönül rahatlığıyla sizlere tavsiye edebilirim... Ancak mizahtan hoşlanmıyorsanız, hele kara mizahı sevmiyorsanız, eleştiri yazılarını da gereksiz buluyorsanız! bu kitaptan uzak durmanızı tavsiye ederim :)

Kitaba puanım: 5

Daha güzel kitap eleştirilerinde görüşmek dileğiyle...

Takipte Kalın




hasibecengizkarakuzu@gmail.com

Herkese sevgiler, 

HC.

                                                       





You Might Also Like

0 yorum oku / yaz

Fikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))