Şimdi geçelim kitabımıza...Bu kitap diğer okuduklarımdan farklı olarak bir roman değil, daha çok bir kişisel gelişim kitabı...Leyla Hanım da sanırım psikiyatrist olarak görev sürdürmekte hala. İsmini Kitap Okumak İster Misiniz?'in sitesinde gördüğümde yabancılamamıştım zaten ama onun da nedeni 'Yazar Hakkında' kısmını okuduğumda anladığım üzere yazarın bir diğer kitabını daha önceden okumuş olmam ve kütüphanemde bulundurmamdı. Daha önceden yine Leyla Hanıma ait 'Beni Gerçekten Duyuyor Musun?' kitabını okumuş ve çok da beğenmiştim. Sanırım o zamanlar lisedeydim:)

*

Kitapta kızgınlığın nedenleri, sonuçları, toplum üzerindeki etkileri, kızgınlığın cinsel rollere göre dağılımı vs. anlatılıyor...Kızgınlığımızı nasıl yenip, onunla nasıl başa çıkabiliriz, kızgınlığı nasıl yapıcı hale getirebiliriz gibi sorulara cevap veriliyor. Kısacası yararlı bir kitap, en azından aralarda böyle kişisel gelişim kitapları okumayı seviyorum ben. Evet ne çok sık ne de çok seyrek. Dili size yatkın bir yazar bulunca kaçırmayın derim ben. Ahmet Şerif İzgören ve Erdal Demirkıran'ı az okumadım diyebilirim:))

*

Kitap isim olarak konuyla uyuşmuyor diyebilirsiniz. Aslında birçok kişinin bu kitaba isminden dolayı sempati duyacağından ve içeriğine pek bakmadan alıp alakasız bulacağından eminim. Ancak ben sitede kapsamlı araştırma yapıp, çoğu zaman tüm kitap yazılarını okuyup da ediniyorum kitapları. İsmiyle tamamen alakasız diyemem, toplumun her kadına yüklediği görev ve sorumluluklardan kaçıp kendine yer bulabilenlere cadı, erkek düşmanı, kadınsı değil denildiğine göre konunun içeriğiyle başlık örtüşüyor bence.Ancak okuyup bitirenler anlar:)

*

Kitabın kapak tasarımındaki elmaları sevdim ve kapağı oldukça cici buldum:)

*

Kitapta kendini çok fazla tekrar eden cümleler vardı. Ne yazık ki bir kere söylenmemiş çoğu şey, yani beyninize kazınana kadar tekrarlanıyor bazı şeyler:)

*

Diğer yandan epey öğretici de bir kitap. Sadece biraz sabırla okumanız gerekiyor,çünkü kitap 216 sayfa olmasına rağmen en az beş yüz sayfa gibi yoruyor sizi. Adeta bir ders kitabı gibi:( Çoğu zaman okuyup okuyup bir bakıyorum sadece 4 sayfa okumuşum...

*

Diğer yandan kitap içerisinde özlü sözler, şiirler, gazetelerden haberler, karikatürler, anılar da mevcut. Bu gibi şeyler kitaba renk katmış. Sadece karikatürlerin biraz daha fazla olmasını isterdim:)

Leyla Hanım günlük dili iyi kullanmış ancak bazı yerlerde cümleleri gereksiz uzatmış...

*

Bunun dışında konunun kılcal damarlarını iyi tespit ederek açıklamalar yapmış ve siz sürekli aynı şeyden bahsediyor sanarken o çok başka şeyler anlatıyor oluyor...

*

Kitaptan Notlarım:)

✿ Kızgınlıklarımızı biriktirmeden söylemeliyiz.

✿ Kızgınlıkta kişisel nedenler, kendi iç konuşmalarımız ve mizacımızdır.

✿ Kızgınlıkta çevresel nedenlerse, toplumun ahlaki düşünceleridir.

✿ Giyilen kızgınlıktan uzak durmalıyız.

✿ Ayıp Sultan Hükümdarlığı'ndan uzak durmalıyız.

✿ Rutinler bizi sıkabilir, yine eşit olmayan yaşam koşulları da bizi sıkabilir.

✿ Kızgınlık aslında pozitif bir duygudur.

✿ Kronik kızgınlık karşılanmamış ihtiyaçtan da doğabilir.

✿ Kızgınlık çeşitleri: Sözsüz kızgınlık, tepkisel kızgınlık, dolaylı kızgınlık, kronik kızgınlık.

✿ İdeal kadın imgesi annedir. Kadın anne olarak düşünüldüğünde çocuğun koruyucusu, evliliğin temelidir. Sakindir ve kızmak için bir nedeni yoktur.

✿ Yıkıcı saldırganlık ve yapıcı kızgınlık çok farklı şeylerdir.

✿ Yıkıcı saldırganlık erkeklerde daha çok ortaya çıkan ve genelde kızgınlığın en ilkel halidir.

✿ Haksızlığa itiraz eden, hakkını arayan kadınlara feminist etiketi yapıştırılır. Bu da 'cadı, erkek düşmanı'yaftalarını beraberinde getirir.

✿ Kadın susar,kızgınlığını içine atar. Çünkü toplum böyle ister ve kültür böyle bir sorumluluk yükler kadına, bu sorumluluk anneliktir.

✿ Kadının kızgınlığını dışa vurmasına engel olan toplumsal engellerden biri medyadır. Kadını feminist etiketiyle topluma kötü gösterir.

✿ Kadın kızgınlığını aşırı titizlikle ve aşırı alışverişle gösterebilir.

✿ Yaşam engellenmişliği, aşırı rahat ve korunmuş olarak yaşamak, isteklerini yok saymak kızgınlığa sebep olabilir. 

✿  Erkekler, kırgınlık, korku, üzüntü, kaygı gibi duyguları yaşarlar ancak toplum onlara bunu yakıştırmadığından söylemezler. Bu duyguları kızgınlık ve öfkeyle maskeleyip ya başka şeylerle uğraşırlar ya da içlerine kapanırlar ya da kaçarlar.

✿ Erkek ya da kadının tüm davranışları topluma göredir. Yani toplumun şekillendirdiği hayatlarda sıkışır kalırlar.Oysa kadın ya da erkek kızgınlığını açıklığa kavuşturup 'o ne der, bu ne der' diye düşünmese kızgınlık iletişim sağlayabilir.

.