✿ Kitap Eleştirisi: Allah De Ötesini Bırak - Uğur Koşar ✿
24.12.16
Merhaba!
Yeni bir gün, üstelik de hafta sonu, daha ne isteyebiliriz ki ? Bu güzel Cumartesi gününde sizlerle son okuduğum kitabı, eleştiri ve yorumlarını paylaşacağım. Hemen başlayalım !
*
Kitabımız, Destek Yayınları'nın Tasavvuf serisinden çıkma ve yaklaşık olarak 175 sayfa...
Kitap benim uzun süre önce yaptığım bir online alışverişim sayesinde elime ulaşan kıymetli kitaplardandı, ancak okumak bu zamana kısmetmiş. Kendi kişisel kütüphanemde bekleyip duruyordu, okuyup bitirdim.
*
Kitabın ön ve arka kapaklarından konuşalım biraz; ön kapak gerçekten muhteşem, Şemsi-i Tebrizi'nin de bir sözünün yer alması daha da bir güzel hale getirmiş kitabı, tasarımcısı İlknur Muştu'ymuş, tebrik ediyorum. Renkler ve desenler iç içe geçerek güzel bir harman oluşturmuşlar. Arka kapak fakat benim için biraz hayal kırıklığı, pek beğenemedim. Tavsiye eden ve öneren iki psikologun birer paragraflık alıntıları ve üstte de kitaba dair bir metin yer alıyor. Bu kadar kısa bir kitap için doğrusu arka kapak fazlasıyla doldurulmuş diye düşünüyorum.
Kitabın biçimsel özellikleri ise şöyle: Kitap-yazar isimli ilk sayfadan sonra, kitaba dair ayrıntıların yer aldığı editör bilgileri sayfası, yine bir kitap-yazar-yayınevi isimli sayfadan sonra kitapla ilgili kısa birer notun yer aldığı dört sayfa geliyor. Akabinde muhteşem ötesi İçindekiler kısmıyla müşerref oluyoruz ve kitabımız başlıyor. İlk yazılar, yazarın tanıtımına ve terapisine ayrılmış. Bu iki bölümü kitabın en sonunda görmek isterdim, yanlış bir uygulama olmuş, kafa karıştırıcı.! Sonrasında kısa kısa bölümler halinde çok çeşitli konularda yazılmış, yazarımızın denemeyi andırır nitelikteki yazıları başlıyor. Kitap içerisindeki bölümler arasında genelde birer sayfayı kaplayan süslü bir çerçeve içerisinde ise özlü söz niteliğinde cümleler yer alıyor. Kitap, yazarın okurlara olan notuyla sona eriyor. Bölüm başlıkları özellikle efsane olmuşlar, inanılmaz beğendim. Bizi bize anlatan, tanıtan ya da yeniden yaşatan başlıklar...
Kitabın konusuna gelecek olursam adından ve de yayınevinin Tasavvuf olarak özellikle belirtmesinden de anlayacağınız üzere bir tasavvuf kitabı, Allah aşkını merkeze alarak temelde bazı konulara vurgu yaparak ilerliyor. Allah aşkı ve sevgisi en merkezde ancak ve de okuru uyandırma gayreti içerisinde. Aynı zamanda kitap içerisinde bolca hadis, ayet ve de kıssa yer alıyor, yazarımız adeta bezemiş kitabını bunlarla.
*
Kitabın çok yalın ve basit bir dili var, büyük punto kullanılmış. Tüm bunlar sanırım, kitabın her kesimden okura hitap etmesini kolaylaştırır nitelikte olması için tasarlanmış, çok da iyi olmuş.
*
Kitabın girişini okuduğum zaman, Uğur Koşar ve onun terapi uygulamaları hakkında bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm, ancak durum gerçekten de çok farklı oldu. Yazarın tanıtımını ve terapi uygulamalarını en sonda belirterek yer verselermiş çok daha uygun olurmuş!
Kitabın biraz sığ ve ortada kaldığı görüşündeyim. Tamam konu olarak muhakkak ki muhteşem bir konuya sahip, bu konudan daha harika başka bir konu olamaz bence ama biraz arada kalmış. Yazarımız bir psikolog olduğu için çoğunlukla psikiyatri seanslarından vs. bahsetmiyor, ancak danışanlarından bazen söz ediyor, isim vermeden elbette. Ancak çoğu yerde de yazarın kendi kişisel görüş ve düşünceleri yer alıyor, tüm bunlara bir de hadisler, ayetler ve kıssalar eklenince biraz karışık bir kitap çıkıyor ortaya. Ancak bu kitabın türünün çoğunlukla deneme olduğunu düşünüyorum, bilmem sizler neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda özellikle kitabı okuyanlardan yorumlar bekliyorum!
Kitabın sayfa sayısı görebildiğiniz gibi inanılmaz az, kitap gerçekten çok hoşuma gitti ve böyle bin, iki bin sayfa bile okuyabilirdim, keşke daha farklı konulara da değinerek biraz daha kalın bir kitap - eser oluşturulsaymış. Tadı damağımızda kaldı, Uğur Hocam, tadımlık yazmışsınız bu kitabı ^^ Yani kitabı birkaç günde bitirmeniz çok olası, ancak anlayarak ve kavrayarak çoğu zaman öğrenerek yeniden hatırlayarak ve tekrar ederek çok iyi düşünerek yavaş yavaş okumak şart bana göre! Böyle kitapların hakkı başka türlü verilmez ki!
*
Kitapta yine tefekkürle ilgili çok güzel bilgilendirmeler yapıyor yazarımız, hatta bizlere birkaç tane egzersiz de sunuyor, gün içerisinde çok basitçe uygulayabileceğimiz. Bunları çok sevdim ve çoğu kişinin pek de bilmediği tefekkürü bizlere tanıtıp yeniden hatırlattığı için de çok memnun oldum.
Kitapta peki hangi konularda yazılar mevcut? Şöyle bir üstünden geçecek olursak; iletişimden tefekküre, ana hakkından kalp kırıklıklarına ve bu kırıklıkların ilaçlarına, affetmenin büyüklüğünden evlilik ve ilişkilere, kadına saygıdan kişisel hak ve değerlere, kader inancından melek enerjilerine, kadere isyan etmekten asi olmaya, ziin ve nefis oyunlarından ve bu oyunlardan kurtulma metotlarına, duanın kabul olup olmama durumlarına, Allah'la pazarlık etmekten iman meselelerine kadar aslında günümüzün genel anlamda kafa kurcalayan problemleri hakkında bolca yazı mevcut. Yani ne ararsanız var bu kitapta da diyebiliriz, konsantre bir baş ucu kitabı !
*
Kitabın genel olarak tartışma üslubuyla yazıldığını söyleyebiliriz, yazarımız bizlerle adeta konuşuyor ve bazen hatta minik minik azarlıyor bile ! Okura kimi zaman sorular yönelterek onu kendin sorgulamaya ve de yeniden değerlendirmeye itiyor. Yani aslında kendini sarsarak kendine getirmeye çalışıyor, derin gaflet ve dünya uykusundan uyandırmaya çalışıyor.
Kitapta çok dikkat çekici şekilde bizlerin genel olarak 'nefis' diye bildiği şeyi 'zihin' olarak tanımlıyor ve bunları bizlere ego duygusu yardımıyla aslında zihnin empoze ettiğini ifşa ediyor. Bu konuda yazarımızla aynı görüşte değilim malesef; bana göre nefis ve zihin birbirlerinden farklı olan şeyler ancak temelde elbette buluşma noktaları aynı; o da 'ben duygusu' yani 'ego'.
*
Akıcılık konusunda artık çok aktif bir şekilde gece gündüz demeden çok severek kullandığım Instagram'ın Story bölümünde de belirttiğim gibi çok akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Özellikle yazarımızın ilgili bölüme seçtiği ilgili kıssalar akıcılığı bir sel gibi hızlandırıyor. Okurken daha da okuyasınız geliyor.
Kitaba lütfen bir nasihat kitabı olarak yaklaşmayın, aslında dini ya da tasavvufi hiçbir kitaba nasihat ediyor gözüyle bakmayın lütfen, her kalem farklıdır ve her insan da öyle, kimin neleri bildiğini ya da kitabınla bizlerle lütfedip de paylaştığını bilemeyiz. Böyle kitaplar aslında yeni bilgilerin de yuvası oluyor çoğu zaman, yeni şeyler öğrenebiliyoruz böyle kitaplardan. Yine kitapta bolca nasihat var diyemem ama bu sizin kitaba nasıl yaklaştığınızla da oldukça alakalı bir durum. Yazar, bu kitapta kendi görüş ve düşünceleriyle birlikte bu zamana dek yaşadıklarından çıkardıklarını bizlerle paylaşıyor ve bunu da çok şeker tatlı sert bir üslupla tamamlıyor. Yani hadis olsun, ayet olsun ya da en aşikarı kıssalar olsun, yaşanmışlıklar bu kitapta ön planda, bu da kitabı nasihat boyutundan çıkararak gerçek dünyaya adapte ediyor.
*
Yine kitapta çoğu benim diyen Müslümanın bile ikilemde kaldığı ve çoğu kez kendi içimizde dahi olsun kesinlikle 'evet öyledir' diyemediğimiz konularda yazıların yer alması ve kitapta bunlara değinilmesi çok hoş bir durum, belki de kitabı bir dönem popüler yapanlardan biri de bu. Neyse ki popüler olan kitapların popüler olma sebepleri her zaman aynı olmuyor, böyle gerçekten işe yarayacak kitaplardan da seçilebiliyor popülerler. Örnek olarak şunları verebiliriz: Duaların kabul olup olmaması, isyan eden asilerden olup olmama durumu, Allah'la bilmeden de olsa yaptığımız pazarlıklar, şirk koşma durumları vs.
Kitabı aslında sevmemin bir sebebi de yazarın okura duyduğu saygı ve sevgi ve iltifat oldu elbette. Her kitap okurunu böyle yüceltmiyor sonuçta, ancak bu kitapta en sonda yer alan metin kalbimi fethetti ^^
*
Kitap bir mucize niteliğinde olduğundan her yaştan her kitap severe şiddetle öneriyorum. Ancak en çok anne babalara ve öğretmenlere öneriyorum, ne de olsa gelecek olan nesil onların ellerinde yetişiyor. Ayrıca bu kitapta ezber bozmalar da mevcut olduğundan dinimize bir de bu açıdan bakmak üzere herkese bu kitabı kesinlikle öneriyorum, ben elimdekini çevremdekilere zorla okutturmaya başladım bile :) Size de tavsiye ediyorum elbette :))))
Kitapta belki de gerçekten çok fazla ezber bozan şey yazılı, mesela bizim gün içerisinde aslında rızkımızı Allah'tan değil de müşteriden bekliyor oluşumuz ve bunu asla anlayamamız, mesela yine Allah'tan korkmadan önce O'nu sevmek gerektiği, çocuklara ilk olarak onları yaratan yüce Yaratıcı'dan korkmadan O'nu önce sadece yarattığı için sevmeyi aktarması gibi. Yine gün içerisinde ve yaşantımız boyunca Allah'la aslında bilmeden de olsa pazarlık ediyor oluşumuz gibi, ve buna benzer daha nice güzellik yer alıyor bu nadide eserin içinde, dinimizi biliyor muyuz, acaba Rabb'imizi yeterinde ve layıkıyla tanıyor, yad ediyor ve ona şükrediyor muyuz? Sorgulatıyor, sarsıyor, kendinize getiriyor. Mutlaka okuyun, sevgili kitap severler ^^
*
Bir kitap yorumumun daha sonuna geldim, aklıma geldiğince yazdım ama kitaba dair unuttuğum bir şey varsa siz değerli okurlar, aşağıdaki yorumlar kısmına lütfedip bizleri bilgilendiriniz lütfen, hepimiz istifade edebilelim ^^
Benim kitaba dair yorum ve görüşlerim bu şekildeydi, umarım yazımı severek, keyifle okudunuz ve kitap hakkında sizlere aktarımda bulunabildim. Yeni yazılarda da görüşelim lütfen ! Yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı ve blogumu sağ üst köşeden takibe almayı unutmayın :) Eğer beni sosyal medyadan da takip ederseniz yeni yazılarımdan ilk haberdar olanlardan olabilirsiniz...
Yeni bir gün, üstelik de hafta sonu, daha ne isteyebiliriz ki ? Bu güzel Cumartesi gününde sizlerle son okuduğum kitabı, eleştiri ve yorumlarını paylaşacağım. Hemen başlayalım !
*
Kitabımız, Destek Yayınları'nın Tasavvuf serisinden çıkma ve yaklaşık olarak 175 sayfa...
Kitap benim uzun süre önce yaptığım bir online alışverişim sayesinde elime ulaşan kıymetli kitaplardandı, ancak okumak bu zamana kısmetmiş. Kendi kişisel kütüphanemde bekleyip duruyordu, okuyup bitirdim.
*
Kitabın ön ve arka kapaklarından konuşalım biraz; ön kapak gerçekten muhteşem, Şemsi-i Tebrizi'nin de bir sözünün yer alması daha da bir güzel hale getirmiş kitabı, tasarımcısı İlknur Muştu'ymuş, tebrik ediyorum. Renkler ve desenler iç içe geçerek güzel bir harman oluşturmuşlar. Arka kapak fakat benim için biraz hayal kırıklığı, pek beğenemedim. Tavsiye eden ve öneren iki psikologun birer paragraflık alıntıları ve üstte de kitaba dair bir metin yer alıyor. Bu kadar kısa bir kitap için doğrusu arka kapak fazlasıyla doldurulmuş diye düşünüyorum.
Kitabın biçimsel özellikleri ise şöyle: Kitap-yazar isimli ilk sayfadan sonra, kitaba dair ayrıntıların yer aldığı editör bilgileri sayfası, yine bir kitap-yazar-yayınevi isimli sayfadan sonra kitapla ilgili kısa birer notun yer aldığı dört sayfa geliyor. Akabinde muhteşem ötesi İçindekiler kısmıyla müşerref oluyoruz ve kitabımız başlıyor. İlk yazılar, yazarın tanıtımına ve terapisine ayrılmış. Bu iki bölümü kitabın en sonunda görmek isterdim, yanlış bir uygulama olmuş, kafa karıştırıcı.! Sonrasında kısa kısa bölümler halinde çok çeşitli konularda yazılmış, yazarımızın denemeyi andırır nitelikteki yazıları başlıyor. Kitap içerisindeki bölümler arasında genelde birer sayfayı kaplayan süslü bir çerçeve içerisinde ise özlü söz niteliğinde cümleler yer alıyor. Kitap, yazarın okurlara olan notuyla sona eriyor. Bölüm başlıkları özellikle efsane olmuşlar, inanılmaz beğendim. Bizi bize anlatan, tanıtan ya da yeniden yaşatan başlıklar...
Kitabın konusuna gelecek olursam adından ve de yayınevinin Tasavvuf olarak özellikle belirtmesinden de anlayacağınız üzere bir tasavvuf kitabı, Allah aşkını merkeze alarak temelde bazı konulara vurgu yaparak ilerliyor. Allah aşkı ve sevgisi en merkezde ancak ve de okuru uyandırma gayreti içerisinde. Aynı zamanda kitap içerisinde bolca hadis, ayet ve de kıssa yer alıyor, yazarımız adeta bezemiş kitabını bunlarla.
*
Kitabın çok yalın ve basit bir dili var, büyük punto kullanılmış. Tüm bunlar sanırım, kitabın her kesimden okura hitap etmesini kolaylaştırır nitelikte olması için tasarlanmış, çok da iyi olmuş.
*
Kitabın girişini okuduğum zaman, Uğur Koşar ve onun terapi uygulamaları hakkında bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm, ancak durum gerçekten de çok farklı oldu. Yazarın tanıtımını ve terapi uygulamalarını en sonda belirterek yer verselermiş çok daha uygun olurmuş!
Kitabın biraz sığ ve ortada kaldığı görüşündeyim. Tamam konu olarak muhakkak ki muhteşem bir konuya sahip, bu konudan daha harika başka bir konu olamaz bence ama biraz arada kalmış. Yazarımız bir psikolog olduğu için çoğunlukla psikiyatri seanslarından vs. bahsetmiyor, ancak danışanlarından bazen söz ediyor, isim vermeden elbette. Ancak çoğu yerde de yazarın kendi kişisel görüş ve düşünceleri yer alıyor, tüm bunlara bir de hadisler, ayetler ve kıssalar eklenince biraz karışık bir kitap çıkıyor ortaya. Ancak bu kitabın türünün çoğunlukla deneme olduğunu düşünüyorum, bilmem sizler neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda özellikle kitabı okuyanlardan yorumlar bekliyorum!
Kitabın sayfa sayısı görebildiğiniz gibi inanılmaz az, kitap gerçekten çok hoşuma gitti ve böyle bin, iki bin sayfa bile okuyabilirdim, keşke daha farklı konulara da değinerek biraz daha kalın bir kitap - eser oluşturulsaymış. Tadı damağımızda kaldı, Uğur Hocam, tadımlık yazmışsınız bu kitabı ^^ Yani kitabı birkaç günde bitirmeniz çok olası, ancak anlayarak ve kavrayarak çoğu zaman öğrenerek yeniden hatırlayarak ve tekrar ederek çok iyi düşünerek yavaş yavaş okumak şart bana göre! Böyle kitapların hakkı başka türlü verilmez ki!
*
Kitapta yine tefekkürle ilgili çok güzel bilgilendirmeler yapıyor yazarımız, hatta bizlere birkaç tane egzersiz de sunuyor, gün içerisinde çok basitçe uygulayabileceğimiz. Bunları çok sevdim ve çoğu kişinin pek de bilmediği tefekkürü bizlere tanıtıp yeniden hatırlattığı için de çok memnun oldum.
Kitapta peki hangi konularda yazılar mevcut? Şöyle bir üstünden geçecek olursak; iletişimden tefekküre, ana hakkından kalp kırıklıklarına ve bu kırıklıkların ilaçlarına, affetmenin büyüklüğünden evlilik ve ilişkilere, kadına saygıdan kişisel hak ve değerlere, kader inancından melek enerjilerine, kadere isyan etmekten asi olmaya, ziin ve nefis oyunlarından ve bu oyunlardan kurtulma metotlarına, duanın kabul olup olmama durumlarına, Allah'la pazarlık etmekten iman meselelerine kadar aslında günümüzün genel anlamda kafa kurcalayan problemleri hakkında bolca yazı mevcut. Yani ne ararsanız var bu kitapta da diyebiliriz, konsantre bir baş ucu kitabı !
*
Kitabın genel olarak tartışma üslubuyla yazıldığını söyleyebiliriz, yazarımız bizlerle adeta konuşuyor ve bazen hatta minik minik azarlıyor bile ! Okura kimi zaman sorular yönelterek onu kendin sorgulamaya ve de yeniden değerlendirmeye itiyor. Yani aslında kendini sarsarak kendine getirmeye çalışıyor, derin gaflet ve dünya uykusundan uyandırmaya çalışıyor.
Kitapta çok dikkat çekici şekilde bizlerin genel olarak 'nefis' diye bildiği şeyi 'zihin' olarak tanımlıyor ve bunları bizlere ego duygusu yardımıyla aslında zihnin empoze ettiğini ifşa ediyor. Bu konuda yazarımızla aynı görüşte değilim malesef; bana göre nefis ve zihin birbirlerinden farklı olan şeyler ancak temelde elbette buluşma noktaları aynı; o da 'ben duygusu' yani 'ego'.
*
Akıcılık konusunda artık çok aktif bir şekilde gece gündüz demeden çok severek kullandığım Instagram'ın Story bölümünde de belirttiğim gibi çok akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Özellikle yazarımızın ilgili bölüme seçtiği ilgili kıssalar akıcılığı bir sel gibi hızlandırıyor. Okurken daha da okuyasınız geliyor.
Kitaba lütfen bir nasihat kitabı olarak yaklaşmayın, aslında dini ya da tasavvufi hiçbir kitaba nasihat ediyor gözüyle bakmayın lütfen, her kalem farklıdır ve her insan da öyle, kimin neleri bildiğini ya da kitabınla bizlerle lütfedip de paylaştığını bilemeyiz. Böyle kitaplar aslında yeni bilgilerin de yuvası oluyor çoğu zaman, yeni şeyler öğrenebiliyoruz böyle kitaplardan. Yine kitapta bolca nasihat var diyemem ama bu sizin kitaba nasıl yaklaştığınızla da oldukça alakalı bir durum. Yazar, bu kitapta kendi görüş ve düşünceleriyle birlikte bu zamana dek yaşadıklarından çıkardıklarını bizlerle paylaşıyor ve bunu da çok şeker tatlı sert bir üslupla tamamlıyor. Yani hadis olsun, ayet olsun ya da en aşikarı kıssalar olsun, yaşanmışlıklar bu kitapta ön planda, bu da kitabı nasihat boyutundan çıkararak gerçek dünyaya adapte ediyor.
*
Yine kitapta çoğu benim diyen Müslümanın bile ikilemde kaldığı ve çoğu kez kendi içimizde dahi olsun kesinlikle 'evet öyledir' diyemediğimiz konularda yazıların yer alması ve kitapta bunlara değinilmesi çok hoş bir durum, belki de kitabı bir dönem popüler yapanlardan biri de bu. Neyse ki popüler olan kitapların popüler olma sebepleri her zaman aynı olmuyor, böyle gerçekten işe yarayacak kitaplardan da seçilebiliyor popülerler. Örnek olarak şunları verebiliriz: Duaların kabul olup olmaması, isyan eden asilerden olup olmama durumu, Allah'la bilmeden de olsa yaptığımız pazarlıklar, şirk koşma durumları vs.
Kitabı aslında sevmemin bir sebebi de yazarın okura duyduğu saygı ve sevgi ve iltifat oldu elbette. Her kitap okurunu böyle yüceltmiyor sonuçta, ancak bu kitapta en sonda yer alan metin kalbimi fethetti ^^
*
Kitap bir mucize niteliğinde olduğundan her yaştan her kitap severe şiddetle öneriyorum. Ancak en çok anne babalara ve öğretmenlere öneriyorum, ne de olsa gelecek olan nesil onların ellerinde yetişiyor. Ayrıca bu kitapta ezber bozmalar da mevcut olduğundan dinimize bir de bu açıdan bakmak üzere herkese bu kitabı kesinlikle öneriyorum, ben elimdekini çevremdekilere zorla okutturmaya başladım bile :) Size de tavsiye ediyorum elbette :))))
Kitapta belki de gerçekten çok fazla ezber bozan şey yazılı, mesela bizim gün içerisinde aslında rızkımızı Allah'tan değil de müşteriden bekliyor oluşumuz ve bunu asla anlayamamız, mesela yine Allah'tan korkmadan önce O'nu sevmek gerektiği, çocuklara ilk olarak onları yaratan yüce Yaratıcı'dan korkmadan O'nu önce sadece yarattığı için sevmeyi aktarması gibi. Yine gün içerisinde ve yaşantımız boyunca Allah'la aslında bilmeden de olsa pazarlık ediyor oluşumuz gibi, ve buna benzer daha nice güzellik yer alıyor bu nadide eserin içinde, dinimizi biliyor muyuz, acaba Rabb'imizi yeterinde ve layıkıyla tanıyor, yad ediyor ve ona şükrediyor muyuz? Sorgulatıyor, sarsıyor, kendinize getiriyor. Mutlaka okuyun, sevgili kitap severler ^^
*
Bir kitap yorumumun daha sonuna geldim, aklıma geldiğince yazdım ama kitaba dair unuttuğum bir şey varsa siz değerli okurlar, aşağıdaki yorumlar kısmına lütfedip bizleri bilgilendiriniz lütfen, hepimiz istifade edebilelim ^^
Benim kitaba dair yorum ve görüşlerim bu şekildeydi, umarım yazımı severek, keyifle okudunuz ve kitap hakkında sizlere aktarımda bulunabildim. Yeni yazılarda da görüşelim lütfen ! Yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı ve blogumu sağ üst köşeden takibe almayı unutmayın :) Eğer beni sosyal medyadan da takip ederseniz yeni yazılarımdan ilk haberdar olanlardan olabilirsiniz...
Yeni yazılarda görüşürüz :))
Takipte Kalın
5 yorum oku / yaz
Bu kitabı birçok kez elime aldım sonra tekrar bıraktım. Okumak nasip olursa bakalım okuyacağız
YanıtlaSilya nedense bu tarz bir anda çok popüşer olan kitapları benim okuyasım gelmiyor. bir de dediğiniz gibi sığ olmasından korkuyorum boşuna almak istemiyorum. çünkü bu konuyla ilgili en büyük çekincem kitaplığımda alıp beğenmediğim için okumadığım kitapların birikmesi..
YanıtlaSilgüzel bir yorumlama olmuş, elinize sağlık =)
Aslında bu yazarı eleştiren de çok vardı. Hatta son dönemlerde özel hayatıyla gündemdeydi. Kitabı seven çok olduğu kadar sevmeyen ve tasvip etmeyen de çok var. Ama en önemlisi insanın kitabı kendi okuyup görmesi ve eleştirip içinde tahkik etmesi :)
YanıtlaSilselamlar,
YanıtlaSilbloğunuzu yeni keşfettim, bende beklerim..
Uğur Koşar'ın kitaplarını okumak kısmet olmadı nedeni ise çok kitap okuyan ve yazarları hakkında da kapsamlı araştırma huyu olan bir arkadaşım bu kişinin aslında bir bilgisayar tamircisi olduğu ve tamamen internet ve okuduğu kitaplardan derlediklerini kendi kitaplarında yazdığını belirtti. Bu bilgi ne kadar doğru bilemiyorum ama ondan dolayı elim bir türlü gitmedi..
blogdakicin.blogspot.com
Ciks severim böyle kitapları. Yüreğine sağlık
YanıtlaSilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))