Son zamanlarda sinemada izlediğimiz hiçbir filmden memnun çıkamayınca aslında normal olarak bu filmden de pek beklentimiz yoktu ancak çok ama çok eğlendik. Değme popüler komedyenlerin bazı filmlerine taş bile çıkartmış yani ^^ 

Film zaten aslında adından da belli olduğu üzere Türk toplumunun en tatlı akrabaları olan -kaynanalardan sonra- görümcelerden birini konu alıyor. Yeliz annesinin ona emanet ettiği biricik kardeşi Ahmet'i çok sever ve ikili beraber yaşarlar. Ancak Yeliz erkek kardeşi Ahmet'i çok kıskanmaktadır ve onu bundan önceki bütün kız arkadaşlarından bir şekilde ayırmayı başarmıştır. Ve Ahmet yine bir kıza aşık olmuştur ancak bu kez görümcenin işi bayağı zordur...

Konu efsane işlenişi daha da efsane, asıl önemli olan hepimizin var olduğunu bildiği ve bazen de başına gelen şeyleri böyle izleyiciye sunup ona beğendirebilmek, ben filmi çok çok başarılı buldum ama nedense Beyazperde yorumlarında yerden yere vurulmuş, bu kadar karalamaya yok gitmeyin değmezlere hiç gerek yok, gidin arkadaşlar ve yerli sinemamıza biraz değer verin destek olun lütfen. Ayrıca filmde sürpriz Feriştah karakterini ve Demet Akbağ'ı daha çok beğenenler olmuş, bense hiç beğenmedim, evet sürpriz iyiydi ama bence oyunculuk o kadar da iyi değildi. Bu filmde en çok Gupse'yi beğendim, çok çok başarılıydı ve birçok yerde de güldürmeyi başarmıştı. Ayrıca elbette ki aşırı bir karakter olacak ki sizi de beni de sinemaya çağırabilsin, normal bir karakteri kim izlemek ister ki, aman sıradan dersiniz siz ona da ?

Son zamanlarda iyi bir film izlemedik diyorduk ki Görümce geldi, biz de çok iyi yaptık izledik. Ne olursa olsun ortada büyük bir emek var, bir komedi filminden de herhalde başka ne beklenir bilemiyorum, güldürdü, eğlendirdi, keyifli vakit geçirtti. Bu arada bizim izlediğimiz salon sinemanın en büyük salonuydu ve tıklım tıkıştı. Gelin görümce komple izlemeye gelenler de vardı, çok çok eğlendik, gidin ve izleyin bence :)) Filmde sadece Eda Ece'yi biraz donuk buldum, yani kimse o kadar sakin olamaz bence, biraz pasif kalan bir karakter olmuş ama bence gelinden de biraz tepki gelseydi daha inandırıcı olurdu... Sizleri filmdeki en sevdiğim kareyle baş başa bırakıp diğer filmime geçiyorum hemen ^^

*

İkinci filmim de yine geçtiğimiz günlerde eşimle sinemada izlediğimiz bir filmdi; Geniş Aile 2 : Her Türlü... Geniş Aile'yi bayağı özlemişim doğrusu..

GENİŞ AİLE 2: HER TÜRLÜ

IMDB: 5.7

Tür: Komedi

Oyuncular: Ufuk Özkan, Fırat Tanış, Bülent Çolak, Bora Akkaş, Ahmet Sarsılmaz, Özge Ulusoy, Şinasi Yurtsever

Yapım: 2016, Türkiye

Televizyonlarda yayınlandığı dönemlerde de bayılırdım bu diziye, aynı kemik kadroyla filmi yapılmış, gitmez miyiz dedik biz de ^^ İlkini izlemeyemedim henüz ama hemen izlemeyi düşünüyorum. Kesinlikle çok özlemişim ben bu kemik kadroyu... Özellikle Ulvi gülmekten öldürüyor yine bizi...

Konuya gelelim: Zekai'nin ürettiği bir makineyle artık rulet masasında kaybetmek diye bir şey yoktur. Kumarhanedeki rulet çarklarını kontrol edebilen bir saat tasarlar. Fakat Cevahir aceleci davranır ve düzenek tam oturmadan hemen kullanmak ister, ancak sonuç hüsranla sonuçlanır. Bunun üzerine kumarhane sahibi Paçacı duygusal katil kral çakması Pırıl'ı rehin alır ve belli bir süre içerisinde parasını geri ister. Ekip de kendilerini Kıbrıs'a atarlar ve yine kumar oynayarak bu parayı kazanmaya çalışırlar ancak başlarına gelmedik kalmaz....

Konu bayağı basit ve alelade gözükse de çok başarılı bence, özellikle kurgu ve işleniş kısmını çok sevdim ben, yine severek izlediğimiz hoş filmlerdendi. Epey de güldürmüştü hatırlıyorum. Ulvi çok başarılıydı bu filmde, kemik kadro aynı şekilde başarılıydı. Özge Ulusoy sadece biraz sönük ve donuk kalmıştı o kadar bence, onun dışında bir saniye bile sıkılmadan bol aksiyonlu bir film izledik, güzel Kıbrıs manzaraları eşliğinde. İzlemenizi tavsiye ederim ^^

*

Üçüncü film, bu kez pek sevemediğim bir türde; Romantik Komedi. Ancak romantik tarafı çok daha ağır basıyor tabi ^^

KEDİ ÖZLEDİ

IMDB: 5.0

Tür: Romantik, Komedi

Oyuncular: İlker Ayrık, Algı Eke, Selim Erdoğan, Oya Aydoğan, Burcu Biricik

Yapım: 2013, Türkiye

İki sevdiğim oyuncu bir arada, daha ne isteyebilir ki bir insan ? Ev sinemasında televizyonda izlediğim bir film benim, artık kaç defa izledim ben de bilmiyorum ama çok çok sevdiğim bir film oldu benim için !

Konusu ise şöyle: Kadir ve Kıymet, birbirlerini çok seven bir çifttir. Kadir arkadaşlarının zorlaması ve gazıyla bir çapkınlık yapmaya karar verir. Aynı anda Kıymet de başka biriyle görüşmektedir, ikisi de birbirlerini sevmekte fakat kafaları karışık bir ilişki yaşamaktadır. Sonrasında karşılıklı öğrenilen gerçekler ve yaşanan olaylarla ilişki kaybedilir. Ancak sevgi her şeyi çözecektir...

Ben bu kadar doğal bir film daha görmedim, hani o abartı karakter diyen arkadaşlar bu filmde öyle bir şey bulamayacaklar, sanki sizin hayatınızdan birileri gibi perdedeki insanlar. Öyle doğal ve gerçekçi olmuş ki muhteşem bir performans! Hatta yan karakterler bile cuk oturmuş. Mutlaka izleyin, izlettirin ve bayılın diyorum, tebrik ediyorum. Ancak biraz geri planda kalan bir film olması beni biraz üzdü, tabi çok daha iyi bir yeri hak ediyor. Filmde Oya Aydoğan da çok tatlı bir renkti, eğlendiriyordu insanı, çok doğal ve samimi bir aşk hikayesi sizleri bekliyor ^^

*

Ve son filmimiz, Kelebeğin Rüyası... Yılmaz Erdoğan filmlerinin hastası olduğum için bu filmi vakti zamanında sinemada izlemiştik eşimle :)

KELEBEĞİN RÜYASI

IMDB: 7.9

Tür: Dram

Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat, Yılmaz Erdoğan, Belçim Bilgin, Farah Zeynep Abdullah

Yapım: 2013, Türkiye

Zaten muhteşem bir şey bekliyordum, beklentilerimin kat kat üstündeydi film. Muhteşem bir konu ve işleniş, ayrıca unutulmuş iki şairi böylesi bir yapımda herkese tanıtmak gerçekten harika bir şey, tebrik ediyorum Yılmaz Erdoğan'ı...

Filmin efsane konusu ise şöyle: Zonguldak'ta yaşayan, iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, yeni yeni modernleşen bu madenci kentinde memuriyet hayatlarını sürdürürken, bir yandan da sanatla, edebiyatla ve en çok da şiirle iç içe yaşamaktadırlar. Ayakları üzerine yeni kalkan genç Cumhuriyet, bir yandan modernleşme çabasındayken, aynı yıllarda Avrupa'da da çetin bir savaş yaşanmaktadır. Belediye Başkanı'nın kızı Suzan'ın Zonguldak'a geri gelmesiyle Rüştü ve Muzaffer'in şiire olan inancı daha da artar. Henüz lise öğrencisi olan Suzan, çevrenin istememesine rağmen iki gençle yakın arkadaş olur. Fakat 1940'lı yılların vebası olan verem, iki genç insanın da sağlığını git gide tehdit etmektedir. Rüştü ve Muzaffer'in hem kendi gelecekleri, hem de dünyanın gidişatı hayra alamet değildir... 

Konuyu bilmeden izlemiş olsam da yine de çok beğenmiştim o zamanlar... Filmde Yılmaz Erdoğan'ın da Behçet Necatigil'i canlandırması çok hoşuma gitmişti, kendisi hayran olduğum bir şair çünkü. İki başrol de harikaydı, yine bir dönem filmi olduğundan dönem çok başarılı bir şekilde toplumsal anlamda hem artı hem de eksi uçlarıyla güzel bir şekilde aktarılmış ve yansıtılmıştı. Sonunda bir mucize olmasını çok isterdim ancak malesef. Yine o dönemin toplumsal problemlerine de parmak basılıyordu, hak ettiği başarıyı görmediğini düşünüyorum.

Evet sizlerle paylaşmak istediğim filmler kısa kısa bu şekildeydi, umarım hoşunuza gitmiştir, eğer izlemediğiniz varsa içlerinde tavsiye ederim hepsini ^^ Yeni yazılarda da görüşelim lütfen ! Yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı ve blogumu sağ üst köşeden takibe almayı unutmayın :) Eğer beni sosyal medyadan da takip ederseniz yeni yazılarımdan ilk haberdar olanlardan olabilirsiniz...

Yeni yazılarda görüşürüz :))

Takipte Kalın