✿ Kitap Eleştirisi: Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün: Mario Mazzanti ✿
7.3.16
Günaydınlar!
Yazılarımın girişlerini artık bu şekilde yapmayı planlıyorum çünkü yazılarımı önceki gece yazarak işe gitmeden hemen önce sabahları yayınlıyorum son zamanlarda... Bu şekilde çok daha rahat ediyorum, önceden çünkü aynı gün içerisinde işten geldikten sonra yazıyordum ve bu yazıların gecikmesine sebep oluyordu, şimdiki takvimimden memnunum, bu yüzden de güne benim yazılarımla başlayın istediğimden de 'Günaydın' benim hitap şeklim haline gelecek :)
Her neyse. Bu güzel sabaha ve yepyeni bir haftaya daha uyanmışken ben de sizlerle okuduğum ve tabir-i caizse jet hızıyla bitirdiğim bir kitaptan, çok sevdiğim polisiye gerilim yazarlarından Mazzanti'nin eserinden söz edeceğim, çok uzatmadan çünkü zaten yukarıda yeterince gereksiz geyik yaptım ^^ hemen başlayalım ^^
*
Kitabımız Sonsuz Kitap'tan çıkma ve yaklaşık olarak 360 sayfa...
Kitap benim kendi kütüphaneme ait olan bir kitap, özellikle son yaptığım kitap alışverişim esnasında, yazısı şurada, almıştım, zira Mario Mazzanti çok ama çok sevdiğim yazarlarımdandır... Yazdığı her kitabı da okumak istiyorum çünkü beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı ^^
*
Mazzanti'nin bu kitabını okula gelen kitapçının rafında görür görmez atladım -kaba tabirle- tabi kitabın üstüne... Arka ve ön kapağa her zamanki gibi bayıldım tek kelimeyle, yazarın isminin ve ününün hakkını verir bir tasarım yaparak kitabı çok kaliteli bir şekilde çıkarmış yayın evi... Kitabın biçimine değinelim: Ayraçlı bir ön kapaktan sonra kırmızı bir kapak devamında kitap ismi ve editör bilgilerinin yer aldığı sayfadan sonra kitaba hemen başlıyoruz. Bir önsöz sonrasında bölümler halinde 21 bölüm olarak yazılmış ve en sonunda ise sonuç bölümüyle kitaba son verilmiş. Kitabın sonunda ise yine kırmızı bir kapak ve içeri kıvrılan bir arka kapak var. Kitabın ön yüzünde resimli bir tasarım göze çarpıyorken arka kapak tamamen yazı olarak dizayn edilmiş.
Kitabın aslında çok önemli konulara parmak basan konusuna gelecek olursak; soğuk bir Kasım günü kitabımızın geçtiği ülke olan İtalya'nın Lombardiya Bölgesi'ndeki küçük bir kasabadan Senegal asıllı küçük bir kız çocuğu kaybolur. Okula giderken kaybolan küçük kızın üç ay sonra ormanlık bir bölgede cesedi bulunur. Soruşturmayı yürüten komiser Sensi sonuçsuz kalan bu dava için daha önceden tanıdığı Doktor Claps'i ziyaret eder ve ondan yardım ister. Claps'in işin içine girmesiyle birlikte cinayetlerin tek olmadığı ortaya çıkar, buna benzer başka vakalar da vardır ve onları birleştiren de katilin benzersiz imzasıdır... Şimdi Claps ve Sensi ortaklaşa çalışarak ve yardımlaşarak bu karmaşık davaların arkasındaki canavarı bulmak zorundadırlar, çünkü canavar da en az onlar kadar çok çalışmaktadır...
*
Konu genel olarak pedofili üzerine odaklandığından çoğumuzun görmezden duymazdan geldiği bu önemli konu çok net bir şekilde öne çıkıyor... Bence okurlara hem polisiye keyfi yaşatmış hem de toplumsal hatta evrensel konulara parmak basmış oluyor, çok da başarılı bir iş çıkarmış, ne biri birinin önüne geçmiş ne de sıkıcı derecede boğulmuş konu.
Mazzanti'nin genelde beni okumaya iten hatta sevdiren birkaç özelliği var; bunlardan biri kesinlikle romanı işleyişindeki ve kurgulayışındaki zeka gerektiren hamleler... Yazarın daha öncesinde 'Şah Mat' 'Gördüğüne Asla Gördüğüne İnanma' gibi kitaplarını zaten okumuştum, bu sebeple okuması kolay bir kitap oldu benim için iki günde de bitti ve yazarı da tanıdığımdan tarzını vs. bildiğimden çok güzel bir süreçti, tek sorun bu süreçlerin biraz kısa sürmesi !
Kitabın dili gündelik dilde, güzel çevrilmiş bir kitap, psikoloji ve psikoterapi gibi alanları da içerse de çok fazla teoriye girilmeyerek okur sıkılmamış, seanslar biraz özet geçilmiş gibi olsa da okur sıkılmamış.
*
Kitapta İtalya'nın çeşitli bölgelerini geziyoruz ve tanıyoruz. Zaten çok sevdiğim ve görmek istediğim yerler olduğundan kısa tanıtıcı yazılar esnasında sıkılmadım hiç. Aksine gözümde canlandırmaya çalıştım. Mekan ve kişi tasvirleri biraz eksik kalmış gibiydi bana göre.
Kurguyu başarılı bulmuş olsam da kitap biraz fazla çabuk bitirilmiş ve üstünkörü geçilmiş gibi geldi, yani detaylandırılsa ve biraz daha yavaşça aktarılsa, örneğin; kitapta sadece önemli noktalar anlatılıyordu, her bir bölümde farklı bir şey öğreniyorduk, boşa geçirilen bir gün bile yoktu, böyle günler daha fazla yazılsa vs. çok daha uzun ve detaylı bir kitap ortaya çıkabilirmiş. Katili de tahmin etmek pek zor olmadı açıkçası, süreç boyunca çok fazla ipucu verilmişti, isminden hiç bahsedilmeyerek ! Sürpriz bir katil beklerdim, daha doğrusu kitapta bahsi geçen cinayetleri küçücük bedenlere cinsel istismar uygulayarak işleyen kişiye yazar gibi Claps gibi benim de katil diyesim gelmiyor, o gerçekten de bir canavar!
*
Yukarıda sözünü ettiğim şey, kitapta yazarın ve komiserlerin katile 'canavar' diye hitap etmeleri, ve kurbanlarını götürdüğü yere de 'in' diye hitap etmeleri. Farklı bir hitap modeli olamazdı zaten !
Sonsuz Kitap'ın çıkardığı bu kitapta sadece punto beni biraz rahatsız etti, çok büyüktü gerçekten. Kendimi babaanne gibi hissettirdi yani. Haddinden büyük arkadaşlar gerçekten, her yaştan kişi okuyabilsin diye sanırım böyle tercih edilmiş. Ya da kitap aslında çok daha az sayfalıydı da uzatmak ya da kalınlaştırmak için böyle bir taktik mi seçilmiş acaba?
*
Bölümlerin başında yer alan topraktan çıkmış bir eli temsil eden simsiyah çizim ise çok başarılıydı. Kitapla da çok acayip alakalı bir nokta içeriyordu :)) Ancak onu söyleyemeyeceğim, okuyunca göreceksiniz zaten...
Kitabı aslında herkese muhakkak tavsiye ediyorum. Ancak polisiye düzeyi çok yüksek bir kitap olduğundan cesetler, canavarlar, katiller, polisler vs. sıkıcı bulabilirsiniz... Bu arada pedofiliye dikkat çeken böyle güzel kitap önerileri olan varsa lütfen benimle ve diğer okurlarla paylaşabilirler mi? Mario Mazzanti'yi aslında kitaptan ziyade herkese tavsiye ediyorum, tanıştığınıza pişman olmayacağınız bir yazar kendisi çünkü. Özellikle gerilim, polisiye severseniz kesinlikle okumalısınız diyorum... Polisiye severseniz ise satranç hamleleri tadında kurgulanmış bulmaca dolu romanları okumaya doyamayacaksınız ^^
*
Kitaba puanım: 5
*
Daha güzel kitaplarda ve eleştirilerinde de görüşmek ve buluşmak dileğiyle ! Blogumu GFC'den ( Google Friend Connect'den) - blogumun en altında yer alıyor- takip etmeyi ve Instagram dahil tüm sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın ^^
Yazılarımın girişlerini artık bu şekilde yapmayı planlıyorum çünkü yazılarımı önceki gece yazarak işe gitmeden hemen önce sabahları yayınlıyorum son zamanlarda... Bu şekilde çok daha rahat ediyorum, önceden çünkü aynı gün içerisinde işten geldikten sonra yazıyordum ve bu yazıların gecikmesine sebep oluyordu, şimdiki takvimimden memnunum, bu yüzden de güne benim yazılarımla başlayın istediğimden de 'Günaydın' benim hitap şeklim haline gelecek :)
Her neyse. Bu güzel sabaha ve yepyeni bir haftaya daha uyanmışken ben de sizlerle okuduğum ve tabir-i caizse jet hızıyla bitirdiğim bir kitaptan, çok sevdiğim polisiye gerilim yazarlarından Mazzanti'nin eserinden söz edeceğim, çok uzatmadan çünkü zaten yukarıda yeterince gereksiz geyik yaptım ^^ hemen başlayalım ^^
*
Kitabımız Sonsuz Kitap'tan çıkma ve yaklaşık olarak 360 sayfa...
Kitap benim kendi kütüphaneme ait olan bir kitap, özellikle son yaptığım kitap alışverişim esnasında, yazısı şurada, almıştım, zira Mario Mazzanti çok ama çok sevdiğim yazarlarımdandır... Yazdığı her kitabı da okumak istiyorum çünkü beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı ^^
*
Mazzanti'nin bu kitabını okula gelen kitapçının rafında görür görmez atladım -kaba tabirle- tabi kitabın üstüne... Arka ve ön kapağa her zamanki gibi bayıldım tek kelimeyle, yazarın isminin ve ününün hakkını verir bir tasarım yaparak kitabı çok kaliteli bir şekilde çıkarmış yayın evi... Kitabın biçimine değinelim: Ayraçlı bir ön kapaktan sonra kırmızı bir kapak devamında kitap ismi ve editör bilgilerinin yer aldığı sayfadan sonra kitaba hemen başlıyoruz. Bir önsöz sonrasında bölümler halinde 21 bölüm olarak yazılmış ve en sonunda ise sonuç bölümüyle kitaba son verilmiş. Kitabın sonunda ise yine kırmızı bir kapak ve içeri kıvrılan bir arka kapak var. Kitabın ön yüzünde resimli bir tasarım göze çarpıyorken arka kapak tamamen yazı olarak dizayn edilmiş.
Kitabın aslında çok önemli konulara parmak basan konusuna gelecek olursak; soğuk bir Kasım günü kitabımızın geçtiği ülke olan İtalya'nın Lombardiya Bölgesi'ndeki küçük bir kasabadan Senegal asıllı küçük bir kız çocuğu kaybolur. Okula giderken kaybolan küçük kızın üç ay sonra ormanlık bir bölgede cesedi bulunur. Soruşturmayı yürüten komiser Sensi sonuçsuz kalan bu dava için daha önceden tanıdığı Doktor Claps'i ziyaret eder ve ondan yardım ister. Claps'in işin içine girmesiyle birlikte cinayetlerin tek olmadığı ortaya çıkar, buna benzer başka vakalar da vardır ve onları birleştiren de katilin benzersiz imzasıdır... Şimdi Claps ve Sensi ortaklaşa çalışarak ve yardımlaşarak bu karmaşık davaların arkasındaki canavarı bulmak zorundadırlar, çünkü canavar da en az onlar kadar çok çalışmaktadır...
*
Konu genel olarak pedofili üzerine odaklandığından çoğumuzun görmezden duymazdan geldiği bu önemli konu çok net bir şekilde öne çıkıyor... Bence okurlara hem polisiye keyfi yaşatmış hem de toplumsal hatta evrensel konulara parmak basmış oluyor, çok da başarılı bir iş çıkarmış, ne biri birinin önüne geçmiş ne de sıkıcı derecede boğulmuş konu.
Kitabın dili gündelik dilde, güzel çevrilmiş bir kitap, psikoloji ve psikoterapi gibi alanları da içerse de çok fazla teoriye girilmeyerek okur sıkılmamış, seanslar biraz özet geçilmiş gibi olsa da okur sıkılmamış.
*
Kitapta İtalya'nın çeşitli bölgelerini geziyoruz ve tanıyoruz. Zaten çok sevdiğim ve görmek istediğim yerler olduğundan kısa tanıtıcı yazılar esnasında sıkılmadım hiç. Aksine gözümde canlandırmaya çalıştım. Mekan ve kişi tasvirleri biraz eksik kalmış gibiydi bana göre.
Kurguyu başarılı bulmuş olsam da kitap biraz fazla çabuk bitirilmiş ve üstünkörü geçilmiş gibi geldi, yani detaylandırılsa ve biraz daha yavaşça aktarılsa, örneğin; kitapta sadece önemli noktalar anlatılıyordu, her bir bölümde farklı bir şey öğreniyorduk, boşa geçirilen bir gün bile yoktu, böyle günler daha fazla yazılsa vs. çok daha uzun ve detaylı bir kitap ortaya çıkabilirmiş. Katili de tahmin etmek pek zor olmadı açıkçası, süreç boyunca çok fazla ipucu verilmişti, isminden hiç bahsedilmeyerek ! Sürpriz bir katil beklerdim, daha doğrusu kitapta bahsi geçen cinayetleri küçücük bedenlere cinsel istismar uygulayarak işleyen kişiye yazar gibi Claps gibi benim de katil diyesim gelmiyor, o gerçekten de bir canavar!
*
Yukarıda sözünü ettiğim şey, kitapta yazarın ve komiserlerin katile 'canavar' diye hitap etmeleri, ve kurbanlarını götürdüğü yere de 'in' diye hitap etmeleri. Farklı bir hitap modeli olamazdı zaten !
Sonsuz Kitap'ın çıkardığı bu kitapta sadece punto beni biraz rahatsız etti, çok büyüktü gerçekten. Kendimi babaanne gibi hissettirdi yani. Haddinden büyük arkadaşlar gerçekten, her yaştan kişi okuyabilsin diye sanırım böyle tercih edilmiş. Ya da kitap aslında çok daha az sayfalıydı da uzatmak ya da kalınlaştırmak için böyle bir taktik mi seçilmiş acaba?
*
Bölümlerin başında yer alan topraktan çıkmış bir eli temsil eden simsiyah çizim ise çok başarılıydı. Kitapla da çok acayip alakalı bir nokta içeriyordu :)) Ancak onu söyleyemeyeceğim, okuyunca göreceksiniz zaten...
Kitabı aslında herkese muhakkak tavsiye ediyorum. Ancak polisiye düzeyi çok yüksek bir kitap olduğundan cesetler, canavarlar, katiller, polisler vs. sıkıcı bulabilirsiniz... Bu arada pedofiliye dikkat çeken böyle güzel kitap önerileri olan varsa lütfen benimle ve diğer okurlarla paylaşabilirler mi? Mario Mazzanti'yi aslında kitaptan ziyade herkese tavsiye ediyorum, tanıştığınıza pişman olmayacağınız bir yazar kendisi çünkü. Özellikle gerilim, polisiye severseniz kesinlikle okumalısınız diyorum... Polisiye severseniz ise satranç hamleleri tadında kurgulanmış bulmaca dolu romanları okumaya doyamayacaksınız ^^
*
Kitaba puanım: 5
*
Daha güzel kitaplarda ve eleştirilerinde de görüşmek ve buluşmak dileğiyle ! Blogumu GFC'den ( Google Friend Connect'den) - blogumun en altında yer alıyor- takip etmeyi ve Instagram dahil tüm sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın ^^
Yeni yazılarda görüşürüz :))
Sevgiler...
Takipte Kalın
4 yorum oku / yaz
Geçenlerde arkadaşım bahsetmişti Mazzanti'den. Fuar için konuşurken aklında olan tek ismin Mazzanti olduğunu belirtmişti. Şimdi de senin bu yazınla karşılaşınca daha bir merak ettim. :) Bu tarz işaretleri severim :) Öyleyse bu kitabı ekliyorum okunacaklar listeme. :)
YanıtlaSilMazzanti en favori yazarlarımdandır, kitaplarına mutlaka bakın derim :=)
SilMerhaba ,bende şah matı okudum ve çok beğendim sonra öldürmek için mükemmel bir günü yeni bitirdim ve yine hayran kaldım.sorum gördüğüne asla inanma kitabını almak istiyorum ama bu kitapta oradaki kahraman geçiyor ve spoiler yedim galiba biraz .o kitabı alıp okumamı önerir misiniz ve de ölümle randevu kitabını okudunuz mu ? son olarak clapsın maceraları devam edecek mi :)
YanıtlaSilClaps Mazzanti'nin ana karakteri olduğu için birçok romanında yer alıyor, ben size kesinlikle Gördüğüne Asla İnanma'yı okumanızı tavsiye ederim. Ölümle Randevu isimli kitabını henüz okumadım ama Mazzanti ne yazsa okurum :) Claps'in maceraları devam edecek mi bilmiyorum ama umarım eder :) Güzel ve detaylı yorumunuz için de teşekkürler :D
SilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))