✿ Kitap Elestirisi : Makyajlı Kadın : Refik Halid Karay ✿
7.3.15
Herkese merhaba ^.^
Yine bir haftayı daha bitirdiğimiz ve güneşli bir Cumartesi'ye uyandığımız şahane bir gündeyiz, umarım keyifler yerindedir... Ben eşimle yine güne erkenden başlayanlardanız... Bugün sizlerle dün bitirdiğim ve kütüphane ganimetlerim vol. 4'de yer alan en yeni kitaplarımdan olan 'Makyajlı Kadın' isimli eseri ve eleştirilerini paylaşacağım...
Yine bir haftayı daha bitirdiğimiz ve güneşli bir Cumartesi'ye uyandığımız şahane bir gündeyiz, umarım keyifler yerindedir... Ben eşimle yine güne erkenden başlayanlardanız... Bugün sizlerle dün bitirdiğim ve kütüphane ganimetlerim vol. 4'de yer alan en yeni kitaplarımdan olan 'Makyajlı Kadın' isimli eseri ve eleştirilerini paylaşacağım...
*
Aslında bugün sizlerle paylaşacağım öyle çok şey var ki... Dün Instagram'da üst üste paylaştım sürprizleri ama blogumda paylaşmak için bugünü bekledim :) Sırasıyla paylaşacağım :) Dün ilk olarak okuldayken idareci arkadaşlar bir sürpriz yaptılar ve okuldaki tüm kadınların '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak amacıyla herkese ufak birer hediye sundular... Birer kırmızı gül ve eğlenceli birer kupa... Düşünce ve uygulama çok güzeldi, tekrardan teşekkürler :) Hediyelerimiz şöyleydi:
Dünkü ikinci sürpriz ise eşimden geldi : Elimde halihazır bulunan bilgisayarımı yaklaşık üç senedir kullanıyordum, ancak artık kullanılamaz duruma gelmişti. Yeni bir laptop ihtiyacımız vardı. Sağ olsun eşim de okul dönüşü bana istediğim marka ve tarzda bir laptop satın almış. Çok sevindim gerçekten :)
Evet gelişmelerimiz bu şekildeydi. Bunları da burada paylaştıktan sonra sıra asıl konumuz olan kitap eleştirimize geçebiliriz. Kütüphaneden ödünç aldığım bir önceki kitaplarımı geri verip yerine yenilerini edindim. Kütüphane ganimetleri vol. 4 şöyle ki:
Refik Halid Karay ismen çok yakından tanıdığım bir yazardı lakin aldığım zaman Instagram'da da paylaştığım üzere Makyajlı Kadın eserini hiç duymamıştım. Görür görmez aldığım bir eser oldu bu sebeple... Bu seferki seçimlerimin genelde makale ve deneme türünde olduğu doğru :) Biraz romanlara ara vererek düşünce yazıları okumak istedim. Aralarda iyi oluyor sizlere de öneririm.
*
Kitabımız İnkılap Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 214 sayfa...
*
Kitabımızı alırken elbette ki üstadın ismi beni cezbetti. Önemsediğim ve tüm eserlerini klâsikler arasında değerlendirdiğim yazarlardan biridir Refik Halid Karay... Bu nedenle okumadığım herhangi bir eseri kalsın istemem... İsmini görür görmez rafa atladım o yüzden bu kitap için :)))
*
Kitabımızdan biraz bahsedecek olursak, tek basımı 1943 yılında yapılmış olan bu eseri İnkılâp Yayınları tekrardan günümüzde basarak unutulmamasına yardımcı olmuş. Aslına bakarsanız birçok kişinin böyle bir eserden haberi bile yok. Bu sebeple böyle eski eserlerin unutulmamasına ve günümüze uyarlanmasına yardımcı olmalıyız, İnkılap yayınları'na teşekkürler ve tebrikler burdan...
*
Kitabın ön ve arka kapağını ayırt etmeden söylüyorum çok beğendim. Öndeki kitaba olan ilgiyi kat kat arttıran majyajlı kadın kolajı ve arka kapaktaki üstadın bir resmiyle arka kapağa alıntılanan, eserin konusuna yazılan özenli yazı.... Hepsi de böyle değerli eserlere yakışır nitelikte...
*
Kitap içerisinde yer alan ve yazarın hayatının anlatıldığı bir sayfalık bölümü başarılı buldum. Bir paragrafta yazarın hayatına bir diğer paragrafta ise eserlerindeki diline ve kullanım üslubuna değiniyor. Kim kaleme aldıysa ellerine sağlık ^^
*
Kitabın türünü alırken benim gibi roman sanırsanız aldanırsınız, bu yüzden mutlaka arka kapaktaki son paragrafı okumayı ihmal etmeyin :)) Çünkü kitabımızın türü roman değil, kronik. Evet evet kronik. Böyle bir tür olduğunu ben de şimdiye kadar bilmiyordum ama varmış. Bana göre deneme ile oldukça benzer bir tür bu.
*
Kitabın herhangi bir konusu yok. Çünkü kitap yazarın çeşitli zamanlarda kaleme aldığı değişik nitelikteki ve konudaki denemelerden meydana geliyor. Makyajlı Kadın da bu eserdeki ilk yazı. Sanırım bu sebeple kitaba ismini vermiş. Kitabın konusu daha doğrusu konuları çok çeşitli sizin anlayacağınız. Hayat, savaş, kadın, tabiat, gündelik olaylar, yazarın yaşadığı olaylar, sonbahar, mevsimler, İstanbul, aşk, kadın, güzellik, sanat, yeme-içme, edebiyat, şiir, dalkavukluk, sarhoşluk vs. çok çeşitli konularda yazarın kaleme aldığı birkaç sayfalık yazılardan meydana geliyor kitabımız.
*
Kitabın arkasında ve önünde dikkatle değinildiği doğrudur fakat ben bir de buradan söyleyeyim: Eserin ön kapağında 1943 yılındaki basılmış haliyle deniyor, arka kapağında da aynen alınmıştır, sadece bazı kelimelerin şimdiki halleri dipnotlarla açıklanmıştır diyor. Yani kitap meşrutiyetten cumhuriyete geçilen bir dönemde eski dil ve yeni dilin bir karması oluyor. Ancak korkmayınız zira bu eski kelimeler anlamı kuvvetlendirmekten başka bir zarara sahip değiller. Yani kitap oldukça akıcı ve anlaşılır. Ben okurken çok ufak tefek yerlerde zorlandım. Ayrıca ben eski dili ve eski kelimeleri oldukça fazla sevdiğimden midir nedir hoşuma bile gitti. Meğerse dilimizde ne güzel, ne zor ama ağır dile güzellik ve zerafet katan kelimelerimiz, bu kelimeleri kullanışlarımız varmış. Şimdilerde arıyorum doğrusu :((Örnek olarak arka kapakta yer alan ve kitabın ilk bölümünde yani Makyajlı Kadın'da yer alan tasvir harikası metne bir göz atmanızı isterim.
*
Kitap içerisinde belki eski kelimeler değil ama yer yer uzayan ve sona ermeyecekmiş gibi duran upuzun cümlelerle, benzeri eşsiz ve yazarın kendi kalemine münhasır olan tasvirlerini ve benzetmelerini okumak kimi zaman hem hayal kurmayı hem de okumayı gerektirdiğinden zor oldu. Ama yine de okuduğum en keyifli kitaplardandı.
*
Kitap olay yerine düşünce ve fikir içeren bir kitap. Daha doğrusu bir sanat eseri. Bu sebeple fazla aksiyon beklemeden gündelik hayatta karşılaştığımız çoğu şeye yazarın gözünden bakmayı amaçlayarak okumaya başlayacağımız bir eserdir bu. Bunu göz önüne alarak okumaya başlamanızı tavsiye ederim.
Kitap içerisinde yer alan edebiyat harikası yazılar bu zamana kadar herhangi bir yerlerde yayınlandılar mı bilmiyorum ama unutulsaymış yazık olacakmış burası kesin. Bu güzelliklerin bir de kendine has başlıkları var ki sormayın gitsin:) Örneğin; Makyajlı Kadın, Tespihböceğinin Belkemiği, Sarhoşların Cetveli, En Büyük Kadın Şöhretimiz vs. Bir çoğunu okurken inanılmaz sevdim, inanılmaz güldüm ve acayip düşündüm. Bu açıdan oyalarken düşündüren ve aynı zamanda kimi zaman kimi yerlerde de güldüren bir eser bu.
*
Ben başlıklardan bazılarını burada neşrettim ama içeriklerinden not almama rağmen söz etmeyeceğim. Merak edin ve bu eseri mutlaka bir yerlerden bulup kitağlığınıza ekleyin.
*
Kitap içerisinde 'Aşkta Çeşitler' diye bir yazı vardı ki, olağanüstü bir gözlem harikasıydı. Oradan bir sınıflama fotoğrafı çektim, sizlerle paylaşmazsam olmaz. Sırf bu bölümü okumak için bile alınır bu eser.
*
Kitapta pek çok konuda yazarla aynı fikirlere sahiptik, kimi zaman da karşıt fikirlere. Ama ben onun derdini anladığımı düşünüyorum, bu açıdan okura geçen bir yazma şekli var yazarımızın.
*
Kitap içerisinde derlenmiş yazılardan oluştuğundan bu yazılar yazarın genel kültürünü de gözler önüne serer bir yapıda. Bazen bilmediğim şeyleri öğrendim, bazen de yazarın bakış açısına çok şaşırdım. Bu arada yazılarında oldukça samimi ve cesur olduğunu da eklemem lazım. Belki bu sebepledir ki yazılar bir daha basılmamış. Çünkü kimi yerlerde dönemin liderlerine yapılan göndermeler de mevcut. Kalemini özgürce oynatmış yazarımız.
*
Kitapta 'Aşkta Çeşitler', 'Sarhoşların Cetveli', ve 'Dalkavukların Cetveli' adlı yazılarla Garp memleketlerinde yapılan ' Lavanta İsimleri Edebiyatı' na çok şaşırdım. 'Çorap Söküğü Diken Kadın' isimli böümdeki şiirlere ise bayılmamak mümkün mü?
*
Kitabın içerisinde kullanılan punto gayet büyük. Herkese hitap edebilecek bir eser olduğunu düşünüyorum. Yalnız birazcık sabır gerekiyor bazıları için :)
*
Kitap genelinde ve yazarın genel bakış açısında kitabın ismi gibi kadın ve kadına saygı yer alıyor. Kadından hele ki güzel kadından söz ederken yazarımız hayranlığını ve saygısını dile vurmadan edemiyor. 8 Mart öncesi okuduğum ve herkesin de okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser daha..
*
Kısacası, Refik Halid'i daha yakından tanımanızı kolaylaştırabilecek bir eser arayışındaysanız, deneme türünü seviyorsanız, eski İstanbul'a şöyle bir yolculuk etmek istiyorsanız, üstadın hayranıysanız, samimi ve içten bir eser arayışındaysanız, kısa, özlü ve çok yormayan yazıları seviyorsanız, dergi tadında kitaplardan hoşlanıyorsanız, eski eserlere daha çok değer verilmesi gerektiğini düşünüyorsanız, hayata dair pek çok konuda üstadın bakış açısını merak ediyorsanız, yol boyunca okuyabileceğiniz bağımsız yazılar seviyorsanız bu kitabı mutlaka edinmeli ve gözünüz gibi korumalısınız. Ancak 'Düşünerek okumaktan pek hoşlanmam, Refik Halid kalemini sevmem, merak da etmiyorum, hayatımda düşünecek öyle çok şey var ki, daha fazlasına ihtiyacım yok diyorsanız' diyorsanız, kısa metinlerden hoşlanmıyorsanız, ( okumamak için pek sebep bulamadım ben ama, siz bulabiliyorsanız) bu kitaptan uzak durun derim ben :))
*
Kitaba puanım: 5
Daha güzel yazılarda görüşmek dileğiyle...
Sevgiyle Kalın
ve
Takipte Kalın
hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Herkese sevgiler,
HC.
0 yorum oku / yaz
Fikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))