Kitabı alış sebebim yüzde doksan kitabın kapağı, yüzde on da arka kapak yazısıdır, kapak fotoğrafına bayıldım ve oldukça başarılı buldum kitabın ismini de aynı şekilde. Bence ikisi de çok havalılar ve beni oku diye bağırıyorlar adeta. Merak etmemek mümkün mü? Tam bu aşamada da arka kapak yazısı devreye giriyor ve merakınızı bir nebze de olsun gideriyor... Sadece ön kapaktaki kadının Arzum Uzun olup olmadığını bilmiyorum ve merak ediyorum. 

*

Kitabın en başında yer alan 'Aşkın Sekiz Kusuru'nun Çalma Listesi' çok ama çok başarılı, içerisinden sevdiğim müzikler oldu, hepsini youtube'dan dinlemek lazım diye düşünüyorum, aşkla dolu bir kitaba da belki en çok yakışacak şey şarkılardır...

*

Kitabın konusuna gelecek olursak; kitap sekiz farklı hikayeden oluşuyor, Arzum Uzun'un gerçek yaşamdan ilhamla yazdığı bu hikayeler ilginç ve güzel başlıklarıyla dikkat çekiyor... Şöyle ki: Kalakal Kes-Kanat, Tepedeki Ev, Golange'de Bir Cuma, Ve Gitti, Sekizinci Günah, Kırık Bebek, Pikenin Buruşukluğunda, Yalnız Ölmek. Ben aldığımda hikayelerden oluştuğunu bilmiyordum, roman zannediyordum ama bu bir hikaye kitabı evet.

*

Her hikayenin başında bir dize yer alıyor ve bu dizeler kitabın sonunda bir araya getirildiğinde enfes bir şiir oluşmuş oluyor, enteresan ve güzel bir fikir daha... Aşka en çok yakışan ikinci şey de bana göre şiir çünkü...

*

Arzum Uzun ismini daha önce duymadığım bir yazardı ve bu kitap okuduğum ilk kitabı... Yazarla ilgili bilgiyi kitabın arka kapağının içeri kıvrılan kısmında bulmak benim için iyi oldu, merakımı gidermiş oldum böylece :)))

*

Kitapla ilgili en büyük eleştirim, ilk üç hikayede en çok olmak üzere diğer hikayelerde de aşikar biçimde göze çarpan ve bir aşk kitabını katleden erotizm furyası... Maalesef kitabı aşk kitabı olarak alanlar ilk üç hikayede özellikle üçüncüsünde çok fazla hayal kırıklığına uğrayacaklar zira aşktan ziyade seks ve erotizm yer alıyor malesef ve bu durum kitabı katletmiş evet, çok yazık... Şükür ki tüm hikayeler bu şekilde değil ve biraz bu iğrençlikten çıkarak nefes alıp gerçek aşkın dolaştığı satırları da okuyabiliyorsunuz...

*

İlk üç hikayeyi hiç beğenmediğimi yukarıdaki yorumumdan anlayabilirsiniz, sonraki hikayelerde biraz gerçeklik ve aşkı hissedebildim diyebilirim... En çok sevdiğim hikayeler; Kırık Bebek, Ve Gitti, Sekizinci Günah, Yalnız Ölmek... Bu hikayelerde kendimden, etrafımdan çok şeyler gördüm ve gerçekliğini birebir hissedebildim, bu hikayeler gayet başarılıydı tebrikler...

*

Kitabın içerdiği tüm hikayeler sanki ismi değiştirilmiş birer gerçeklikti... Belki kişiler, isimleri vs. değiştirilmişti ama ortaya çıkan ve aktarılan durumlar o kadar tanıdıktı ki... Bunların gerçek olduğunu bilmek ayrı bir üzüntü tabi... Zira bu hikayelerin hiçbirinde aşk mutlu sona ulaşamadı :(

Kitabımız günlük dilde yazılmış, okuması kolay kitaplardan... Ama bazı hikayelerde özellikle Sekizinci Günah'ta yazar edebi kalemini konuşturmuş, ama çok da sıkacak kadar değil. Ben üslubu başarılı buldum, sert olması gereken yerde sertti karaktere bağlı olarak argoya kaçabilen gerçekçi ve samimi.

*

İlk üç hikayeyi saymazsak -gerçi onlarda da birer başarı söz konusu elbette ama ben tensel objelerin ve aktivitelerin bu kadar dökülüp saçılması taraftarı değilim ondan pek gözüme giremediler- benim gözümde başarılı ve bir o kadar da okunası bir kitap bu. Kendinizden çevrenizden ve arkadaşlarınızdan birinin hikayesi bile olabilir bu hikayeler, o kadar gerçekler. 

*

Kitabı iki günde çok da fazla çabalamadan bitirdim, kolay okunuyor ve hikaye hikaye yazılması da bir hikayeden sonra dinlenip size biraz nefes alma imkanı sunuyor. 

*

Hikayelerin genelinde karakter psikoloji tasviriyle duygu durumları başarılı bir şekilde aktarılmış ve iyi tasvirlenmişti. Tanıdım ben onları...

*

Kitabın en başında ve en sonunda birer özlü söz yer alıyordu, bu sözler benim de sevdiğim sözlerdi..

Kitap aynı zamanda bir sürü dersi de barındırdığından herkesin ama özellikle kadınların ve genç kızların daha yoğun bir ilgiyle okumaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu aşk meşk olaylarına yeni başlayanların da ortadan giriş yapacakların da örnek alması gereken pek çok gerçeği barındırıyor.

*

Aşkın kusuru olarak, ihanet, şiddet, korku, öfke, nefret, kıskançlık, saplantı, intikam, şüphe, endişe, gibi duygular sunuluyor hikayelerde... Bu kusurların aşkı getirdiği haller, yeni başlayan -başlayamayan hikayeler, ortasından koparılıp atılmış hikayeler, kadına ne kadar az önem verildiğini ve bazı insanların hayatlarının ne kadar değersiz olduğunu vurgulayan hikayeler, aşkı haketmeyenlerin aşka verdikleri zararlar, her zaman olduğu gibi iyiler ve kötüler yer alıyor bu kitapta. Masumlar, suçlular, kurnazlar, saflar... Her yerden her türlü örnek bulunabilir bu kitapta. Sonsuza dek hem okumak için sürsün isterdim bu kitap hem de bu kadar korkunç olaylar yaşanmasın diye yazılmasın isterdim... Arada kaldım ^.-

*

Kısacası, ibretlik öyküler okumak isteyenlere, aynı hatalara düşmek istemeyenlere, aşkın kusurlarını görmek, tanıdık bildik şeyleri bir kez de Arzum Uzun'un gözünden okumak isteyenlere, kısa hikayelerden oluşan kitapları sevenlere, bu harika kapak resmini bir kez de yakından görmek isteyenlere, kitabın içerdiği hikayeleri merak edenlere, gerçek yaşamdan hangi kesitler sunulmuş merak edenlere, benim beğendiğim hikayeleri okumak isteyenlere, kolay okunan kitap severlere tavsiye edebilirim bu kitabı. Ancak 'başkalarının hayatı beni zerre kadar ilgilendirmez' diyorsanız, boş aşk kitabı okumayı sevmiyorsanız, aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsanız, 'gerçek hayatta yeterince sıkıntı var kitaplarda bari olsun gülelim' diyorsanız bu kitaptan uzak durun derim ben !

*

Kitaba puanım: 4

Daha güzel kitap eleştirilerinde de görüşmek dileğiyle...

Takipte Kalın

♥ Facebook ♥

♥ Twitter ♥

♥ Instagram ♥

hasibecengizkarakuzu@gmail.com

Herkese sevgiler, 

HC.