✿ Kitap Elestirisi : Mephisto Çıkmazı : Douglas Preston - Lincoln Child ✿
28.8.14
Herkese merhaba...
Güzel bir Perşembe gününden selamlar sevgili okuyucular... Hava oldukça bunaltıcı ancak yine de tatilin bu son günlerini dolu dolu değerlendirmek istiyorum... Tüm Ağustos ayı boyunca yazamadığım ancak daha Ağustos ayı gelmeden bitirdiğim bir kitap eleştirisini paylaşacağım bugün sizlerle... Bu kitabı şurada bahsettiğim kitap alışverişim esnasında almıştım ve epey hevesle aldığımı belirtmiştim. Hatta öyle merak edip okumak istemiştim ki yaklaşık on beş tane okunacak kitabım birikmesine rağmen önceliği bu kitaba vermiştim... Dilerseniz bu kadar merak edip de okuduğum Mephisto Çıkmazı kitabının eleştirisine başlayalım :
*
Bugün paylaşacağım kitap Martı Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 592 sayfa...
Güzel bir Perşembe gününden selamlar sevgili okuyucular... Hava oldukça bunaltıcı ancak yine de tatilin bu son günlerini dolu dolu değerlendirmek istiyorum... Tüm Ağustos ayı boyunca yazamadığım ancak daha Ağustos ayı gelmeden bitirdiğim bir kitap eleştirisini paylaşacağım bugün sizlerle... Bu kitabı şurada bahsettiğim kitap alışverişim esnasında almıştım ve epey hevesle aldığımı belirtmiştim. Hatta öyle merak edip okumak istemiştim ki yaklaşık on beş tane okunacak kitabım birikmesine rağmen önceliği bu kitaba vermiştim... Dilerseniz bu kadar merak edip de okuduğum Mephisto Çıkmazı kitabının eleştirisine başlayalım :
*
Bugün paylaşacağım kitap Martı Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 592 sayfa...
*
Kitabın ilk etapta dikkatimi çeken yeri kapağından ziyade ismi olmuştu, zaten online bir alışveriş olduğundan kapağa dokunup bakıp almamıştım. Kitabın ismini elbette havalı buldum ama orijinal isim olmadığını okuduğumda üzülmüştüm... Bu da korkunç çevrilen kitaplardan biri oldu benim için : Kitabımızın orijinal ismi; Reliquary... Kelime anlamı olarak, kutsal emanetlerin saklandığı sandık anlamına geliyor... Demek ki ne yapmak gerekiyormuş ? Çeviriye bakarak kitap almamak gerekiyormuş :)
*
Kapak tasarımlarımıza baktığımızda ise, elbette ki hatırı sayılır farklar görüyoruz, şöyle ki :
*
Kapakla ilgili olarak yapacağım tek eleştiri, Türkiye'deki Martı Yayınları'nın kapağıyla ilgili olarak, okuru yanılttığı. Kendimi örnek olarak verecek olursam, ben yukarıdaki gibi bir kapağı olsaydı bu kitabı satın almazdım. Çünkü o zaman yaratıklı maratıklı, korkunçlu bir kitap olduğunu görür, polisiye diye atlamazdım :) Ben kitabın polisiye olduğunu düşünerek almıştım ancak polisiye-gerilim çıktı :( Ve ben böyle canavarlı manavarlı kitaplardan hoşlanmadığımdan kitabın kapağına aldanıp aldım. Sizlere tavsiyem, yazarı-kitabı iyice araştırmadan almamanız yönünde... Beni polisiye bir kitap olduğu yönünde yanıltan tüm emektarlara teşekkürü borç bilirim :(
*
Kitabımızın tek bir kitap olduğunu düşünüp almıştım ancak bir serinin ikinci kitabı çıktı :( Serilerin sadece bazılarını seviyorum... Bu seriyi de bir daha asla okumayacağım kesin :(
*
Arka kapak yazısının da bu bağlamda merak ettirici ancak olabildiğince yanıltıcı bulduğumu söylemeliyim. Kesinlikle bundan böyle sadece arka kapak yazısını referans alarak bir kitabı satın almayacağım. Bu kitabı kütüphaneden edinmiş olsaydım veya arkadaşımdan ödünç almış olsaydım bu kadar üzülmezdim ancak değerinin fazlası bir fiyata almış olmak beni üzdü :(
*
Kitabımızın konusuna bakacak olursak, yukarıda da söylediğim gibi bir serinin ikinci kitabı olduğundan zaten olaylar sürekli birinci kitaba uzandırılarak anlatılıyor. Manhattan sokaklarının altında kimsenin bilmediği dehlizler ve lağımlarda yer altı insanları yaşamaktadır. Sosyete eşrafından güzel bir kadının deforme olmuş cesedi bir lağımda bulunur. Araştırma konusu olan cesedin boynunda bulunan diş izlerine adli tıpçılar ve dedektifler bir anlam veremezler. Bu cinayetle yer altı dünyası gözler önüne serilir.
*
Konu bu haliyle dikkat çekici evet ama kitabın içine girdikçe ve elbette konu kitap sayfası uzasın diye uzatıldıkça kabak tadı veriyor... Üstelik bir seriye yarıdan başlamak kadar kötü bir şey yoktur, ben filmlerde de bunu hiç sevmem. Seriye yarıdan başlayınca bir de ilk kitabı okumayınca yarım yamalak anladım gibi oldu. Bir de yukarda da dediğim gibi ilk kitaba sürekli atıflarda bulunulunca önce ilk kitabı okumanız gerektiğini düşünüyorsunuz.
*
Kitapta bazı yerlerde çok fazla ve gereksiz betimlemeler vardı, o kısımları okurken biraz sıkıldım. Bu durum da insana, kitabı uzatabilme gayesiyle o bölümlerin yazılmış olduğunu düşündürüyor.
*
Kitapta var olan antropoloji ve tıbbi terimler oldukça yorucu ve sıkıcıydı.
*
Yazarların tarzları kimi yerlerde biraz Tess Gerritsen, kimi yerlerde Stephen King, kimi yerlerde de Dan Brown'ı hatırlattı bana. Üçünün karışımı gibi olmuş sanki ama bu da hiç olmamış gibi :)
*
Kitap içerisinde okurken ızdırap çektiğim korkunç ve bir o kadar da iğrenç sahneler vardı. Örneğin; spoi olacak ama Mephisto ve cool dedektifimiz Pendergast'ın yerin altındaki inlerinde fare yemesi. öööö.
*
Kitap bir klasik olarak iyilerle kötülerin savaşını irdelerken elbette ki ölümsüzlük klasiğini de es geçmiyor, bu bakımdan oldukça klasik bir döngü etrafında olduğunu söyleyebiliriz.
*
Kitap sosyal mesaj verici bir niteliğe de sahip elbette. Manhattan'daki sosyal sınıf farklılığının insanlar arasındaki uçurumunu gözler önüne sererken bunu sosyete güzelinin annesinin, Bayan Wisher'ın sayesinde dile getirip somutlaştırıyor. Bazen de yer altı dünyasındaki insanlar ve Bayan Wisher sayesinde bizlere hem yukarıdan bir bakış açısı ve hem de aşağıdan bir bakış açısı sunuyor. Aralarındaki uçurumsa kapanacak cinsten değil. Ayrıca Manhattan eyalet yönetiminin ve dolayısıyla da ABD hükümetinin ve devletinin yer altına çaresizlikten inen yardıma muhtaç insanlara karşı olan yetersiz muamelelerinden bahsediyor. Diyebiliriz ki muhalefet yapıyor ve kendi devletini eleştiriyor. Bunu sevdim !
*
Bundan böyle genel tuvaletlere birazdan fazla olacak şekilde korkuyla yaklaşacağım... Hatta hiç kullanmayacağım da diyebilirim.
*
Kitabın sonunda neyin gerçek olduğunun neyin olmadığının anlatıldığı kısmı çok başarılı ve samimi buldum. Zaten böyle bir şey çok gerekliydi ve kitapta mutlaka yer almalıydı.
*
Yukarıda da bahsettiğim üzere kitabın daha doğrusu serinin konusu bana Örümcek Adam'ı ve Scooby Doo serilerini anımsattı. Canavarlar ve mutasyonlar bakımından.
*
Kısacası kalın ve sürükleyici kitaplardan hoşlanıyorsanız, böyle yaratıklı maratıklı mutasyonlu tıbbi terimlerle donatılmış kitaplardan hoşlanıyorsanız, yazarların kişisel hayranıysanız, gerilimseverseniz, kitap sadece polisiye olmasın arada başka türlerde karışsın diyorsanız bu kitap tam size göre ! Ancak benim gibi yaratıklardan pek hazzetmiyorsanız, hatta az buçuk korkuyorsanız ve yer altının pisliğiyle uğraşmak yerine Debbie Macomber'in o kadınsı kapaklarının ardındaki kadın hikayelerini tercih ediyorsanız, uzak durun, hatta kaçın bu kitaptan derim :)
Kitaba puanım: 4
Bir sonraki kitap eleştirisi Arsen Lupen Herlock Sholmes'a Karşı isimli kitaba gelecek :)
Takipte Kalın
^.^
hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Sevgiler,
HC
10 yorum oku / yaz
Değişik bir kitapmış ama bu yorumuna kapağın ne kadar kandırıcı olduğunu eklemen iyi olmuş, ona göre seçer insanlar :) Ben de tabi :) Kalın kitaplara aldanmamak lazım demek ki her kitap güzel olmayabiliyormuş :)
YanıtlaSilEvet gerçekten de kandırıkçı bir kapaktı :( Kesinlikle ben en çok kalın kitapları severdim ama bazıları beni yanıltıyor :(
SilBen de hiç sevmem canavarlı manavarlı kitapları :) Uzak durayım ben en iyisi :)
YanıtlaSilDur dur sen uzak dur bu kitaptan :p 592 sayfa zaten, oku oku bitmez aaahhaha :)
SilÇok eğlenceli bir kitaba benziyor, canavarlar falan :) Spider Man falan deyince bir okuyasım geldi şimdi :)
YanıtlaSilİlk kitabını çok severek okudum ve bu sene okuduğum en iyi kitaplardan biriydi kurgu açısından..
YanıtlaSilAçıkçası bunu da çok merak ediyorum..Eğer elinden çıkarmak ya da takas yapmak istersen ben talibim.. :D
http://findiklifistiklibisiler.blogspot.com.tr/2014/08/blogda-kitap-sats.html
pek bana hitap etmedi takas etmek isterim açıkçası :)
SilAyy süpersin..Umarım bloguma koyduğum takaslık kitaplardan istediğin bişi çıkar.. :)
Sil( lütfen çıksın..^o^ )
Yazınızı gördüm ve doğru bilgilerimi paylaşmak istedim.Bu kitabın ilkinin filmi olduğunu biliyormusunuz ismi The Relic..İlk kitabın orjinal ismi Relic, ülkemizde çıkan ismi İblis..Aslında konu şöyle Brezilya kabilelerini araştıran müzede görevli Dr. Whitney (Dr. Frock) bir kabileyi yakından araştırırken kabiledekiler tarafından üzerinde hayvansal hormanlar olan bitkiler suda kaynatılıp içirilir.Sonrası ise Kothoga efsanesi..Yani Kothoga isimli yarı böcek,yarı insan,yarı sürüngen yaratığa dönüşmesi..Ve sonrasında gelişen olaylar..Detayları yazmayacağım izleyin,okuyun daha iyi.Kısacası siz evet ikinci bir devam kitabını okumuşsunuz.Vikipediden ayrıca link vererek sizlere bilgileri paylaşıyorum.
YanıtlaSilThe Relic 1997 (Kalıntı) Film : https://en.wikipedia.org/wiki/The_Relic_(film)
Relic (İblis) ilk kitap : https://en.wikipedia.org/wiki/Relic_(novel)
Reliquary (Mephisto Çıkmazı) ikinci devam kitabı: https://en.wikipedia.org/wiki/Reliquary_(novel)
Mutlu günler dileğiyle herkese...
Bilgilendirmeniz için teşekkür ederiz :))
SilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))