Film Yorumu : Kurt Adam / Dogal Kahramanlar
28.4.14
Herkese selam :))
Uzunca hatta çoook uzunca bir aranın ardından ( 1 hafta ), yine blogumda olmanın sevincini yaşıyorum... Bugün günlerden Pazartesi, yepyeni bir haftaya başlarken bir yandan da gelir gelmez biriken yazılarımı yazmak istedim... Uzun zamandır film yazısı yazmamıştım, hatta istatistiklere bakılırsa koskoca Nisan ayı boyunca bir tane bile yazmamışım. O nedenle sırayı ve önceliği kendisine verdik... Bir haftadır evimde yoktum; sevgili Gülşen Halamın düğünü için Bursa'daydım. Dün nihayet nikahımızı da yaptık mutlu çiftimizi evlerine uğurlayıp biz de İstanbul yollarına düştük... Güzel bir düğündü, resimleri toparlayıp bununla ilgili bir yazı yakında yazacağım zaten... Şimdi dilerseniz son zamanlarda yazmaya ya da daha doğrusu kayda değer bulup izlediğim iki adet filmi sizlerle paylaşmak istiyorum...
Uzunca hatta çoook uzunca bir aranın ardından ( 1 hafta ), yine blogumda olmanın sevincini yaşıyorum... Bugün günlerden Pazartesi, yepyeni bir haftaya başlarken bir yandan da gelir gelmez biriken yazılarımı yazmak istedim... Uzun zamandır film yazısı yazmamıştım, hatta istatistiklere bakılırsa koskoca Nisan ayı boyunca bir tane bile yazmamışım. O nedenle sırayı ve önceliği kendisine verdik... Bir haftadır evimde yoktum; sevgili Gülşen Halamın düğünü için Bursa'daydım. Dün nihayet nikahımızı da yaptık mutlu çiftimizi evlerine uğurlayıp biz de İstanbul yollarına düştük... Güzel bir düğündü, resimleri toparlayıp bununla ilgili bir yazı yakında yazacağım zaten... Şimdi dilerseniz son zamanlarda yazmaya ya da daha doğrusu kayda değer bulup izlediğim iki adet filmi sizlerle paylaşmak istiyorum...
İlk filmimiz The Wolfman... (Kurt adam)
Filmi daha bugün izledim ve hemen yorumlarımı eklemek istedim. Filmle alakalı olarak IMDB puanı 5.8 olarak geçiyor. Dram, gerilim ve korku türlerinde olan bu filmi normalde hayatta izlemezdim açıkçası, özellikle de korku kelimesinden sonra ama kalabalık bir ortamda izlediğimden katlanması daha kolay oldu. Filmi hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başladım ama Anthony Hopkins'i görünce bir ferahlama geldi. Böyle bazı oyuncuları görünce bende bir rahatlama oluyor. Oynadıysa en azından idare eder bir filmdir diye düşünüyorum.
Filmimizin konusundan şöyle bir bahsedecek olursak ; annesini kaybeden Lawrence ve ailesinin çevresinde gelişen bir olay kurgusuna sahip. Benicio Del Toro'nun Lawrence karakterini canlandırdığı filmde Anthony Hopkins de babasını canlandırıyor. Annesini kaybeden Lawrence kasabalarını terk eder ve uzun yıllar geri dönmez. Ancak erkek kardeşinin eşinden gelen bir çağrıya cevap verir ve kayıp kardeşini aramak için kasabaya geri döner. Kasabada ise seri cinayetler işlenmektedir ve Lawrence kardeşinin öldüğünü öğrenince katili bulmaya çalışır... Bu esnada kendisinin de dahil olduğu aile sırlarını öğrenir...
Konuyla ilgili şöyle bir şey söyleyebilirim, ilgi çekici bir konu değil. Kurt adam figürüyle alakalı olarak bir sürü filmler çekiliyor, bu da diğerlerinden aşırı farklı değildi. Isırıkla genetikleşen kurt adamlık ve kurt adamın vahşiliği her filmde aynı. Ancak bu filmi diğerlerinden farklı kılan bir ailenin etrafında gelişiyor olması.
Malesef diğer filmlerde de olduğu gibi hemen kurt adamın kim olduğunu tahmin ettim. Bu pek hoş olmadı ama bunu biraz da Hopkins'e borçluyuz. 'Ben kurt adamım!' diye bağırıyor adeta. Hopkins filmlerinde hep cool adamı oynuyor ya hani, bu filmde de pek bir şey değişmemiş. Cool ve acımasız aile babası rolü cuk oturmuş da diyebiliriz.
Filmle alakasız ama nasıl olmuşsa aşkı da dahil etmişler. Araya o da sıkışmış ama bir spoi vereyim mutsuz son :(
Bunun dışında tüm korku filmlerinde olduğu gibi bol sisli bir hava var. Bu hava hiç değişmiyor da. Film sanırım 18-19. yy. İngiltere'sinde geçiyor. Kocaman uğursuz şatomsu bir malikane, kasabanın dışında ormana yakın kendi halinde bir adama ait. Yine kocaman uğursuz bir orman ve korku filmi klişeleri ansızın ordan burdan çıkan sesler ve korkutucu ambiyanslar. Baştan aşağı klişeydi. Bu arada hayatınızda göremeyeceğiniz kadar da bol kan ve vahşet vardı. Kopan bacaklar, kollar, kafalar resmen havada uçuşuyordu. Biraz korkmadım desem yalan olur.:)(
Çok farklı bir şey beklemeden sadece uçuşan kol ve bacaklardan iğrenmek amacıyla izlenebilecek oldukça sıradan bir filmdi bana göre. 5.8 bile fazla. :)
İkinci Filmimiz : Epic ( Doğal Kahramanlar )
Animasyon filmleri her zaman favorim. Kendimi yeniden çocuk gibi hissettiriyor bana. Bu filmi ilk önce Apple'ın oyun sitesinde oyun olarak görmüştüm. Sonrasında da filmi olduğunu görüp izledim :)
Bu filmin IMDB puanı 6.7. Animasyon, komedi ve macera türlerindeki bu film hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap ediyor. Konusuna gelecek olursak; her filmde olduğu gibi iyilerle kötülerin savaşını içeriyor. Ancak bu kez olaya doğayı ayakta tutma çabaları ekleniyor. Doğayı katleden insanoğluna ufak bir mesaj niteliğinde yani. Genç bir kızın kendini minik savaşçılarla aynı orduda bulup savaşmasını konu alan filmde Kraliçe Tara'yı Beyonce Knowles seslendirmiş, bu da filmi ayrı bir ünlendiriyor...
Film sizleri yeşilliğe ve maceraya doyuruyor bu bakımdan türünün diğer örneklerinden oldukça farklı. Ayrıca genç nesilleri de doğayı koruma konusunda bilinçlendirdiğinden bence takdire şayan. Komedi olarak fazla bir şey vaat ettiğini söyleyemeyeceğim ama sırf değişik bir film izlemek ve maceraya doymak için izlenebilecek orta halli bir film...
Benim şimdilik sizlerle paylaşabileceğim filmler bunlardı... Bir sonraki film yazısında görüşene dek kendinize iyi bakın...
Takipte Kalın
^.^
hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Herkese sevgiler,
HC
1 yorum oku / yaz
Animasyon filmlerine ben de bayılıyorum :) Epic'i de izlemem lazım, listede !
YanıtlaSilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))