✿ Kitap Eleştirileri : Kırık Testi / 25. Saat ✿
8.5.13Selam,
Arada bir okuduğum kitaplar hakkında yazasım geliyor (şimdiki gibi) ama daha sonrasında ya diyorum, yazsan da bu millet kitaplarla bir kedinin yavrusuyla ilgilendiği kadar bile ilgilenmiyor, ne diye yoracaksın caanım ellerini...Neyse deyip geçiyorum çoğu zaman, ama bu iki kitap hakkında yazmazsam deli olurum.
İlki yani öncelikle kitapçımdan edindiğim 4 kitaptan ilki Kate Ross'a ait bir kitap ve ismi Kırık Testi. Öncelikle kurgudan bahsetmeden geçmek olmaz, dehşetti çünki. Ortada birden fazla bilinmeyenli bir denklem varmış da sanki Kate sırayla ama daha ziyade hepsini arka arkaya hiç de zorlanmadan çözüyormuş gibi geldi. Mary Magdelene'nin Lady Lucinda olduğu ortaya çıktığından beridir, anlıyorum ki romanlarda yazan hiçbir şey gereksiz değil, hiçbir şey boşu boşuna yazılmamış oraya...Kurgu iyi, hatta bazen yeniyetme bir yazar olarak bir sene öncesinde başladığım romanımı da göz önüne getirdiğimde kimi zaman kıskandım bile diyebilirim.. Yalnız her şeyi son anda açıklaması kötü olmuş, her bir bölümde bir gizem daha çözüme kavuşunca arada kalan bölüm epey boşluklar içerdiğinden bu boşluklara da aşk konmuş. Ben sindire sindire ilerlemesini tercih ederdim,çünkü okuyucu soluksuz kalıyor, tabiri caizse çişe bile gitmiyor. Şahsen ben sayfaları nasıl çevirdim hatırlamıyorum. Diğer yandan 'Günahkar Rahibeler' filmindeki manastıra benzeyen evlerin kapatılmasını da faideli bulduğumu ifade etmek istiyorum burda. Övgüleri tamamen haklı çıkaran bu romanı polisiye okurlarına şiddetle tavsiye ediyorum:)
İkincisi ise David Benioff'un kaleme aldığı 25. saat... Adı bile yetiyor insanı meraklandırmaya açıkçası. Ben de arka sayfasındaki açıklamayı baz alarak uzun araştırmalar sonucunda -ki bu bir saati bulmuştur- bu kitapta karar kıldım. Olağanüstü derecede sağlam karakterlerin kısacık hayatını anlatan bu kitapta Monty'i, Naturelle'i, Jakob'u, Slattery'i, çok sevdim-Kostya hariç-onu sevmedim:( Bana romanın acayip kısa gelmesinden ve sonunun düzgünce bağlanmasından başka bir eksiği yokmuş gibi geldi ama yine de zevk meselesi. Kurgu son derece zayıf hatta benim gibi polisiye fanatiği birini bile bezdirecek kadar yüksek doz yavaşlıkta gitmesine rağmen karakterlerin kişilik özellikleri ve iç dünyalarıyla bezeli olmasından kaynaklanıyor olacak, sıkılmadım... Sadece şüpheci bir son yerine keskin bir son olabilirdi, kastettiğim elbette mutlu bir son. Bu kitabın sinemaya da uyarlandığını duydum, hatta afişini de gördüm en yakın zamanda da izlemeyi düşünüyorum açıkçası. 'Paris'te Son Tango' tadında bir film olacağından eminim, benim için çoktan 'classicals' da yerini aldı zaten:)
Bu kitabı da okumayı seven herkeslere tavsiye ediyorum, beğendimmmm:)
Şimdilik bu kadar, yoldaşlar sıra 'Sil Baştan' isimli kitapta, akabinde ismini hatırlamakta zorlandığım ama 'Kitap Hırsızı' kadar iyi olamayacak olsa da Nazi dönemi Almanya'sını anlatan bir romanım daha var, okuduktan sonra yine yorumlar kasada olacak:) Bilgilerinize efenim...
İlgililere duyurulur...
Kendinize iyi bakın cicişler, sonraki yazımda görüşmek dileğiyle...
(arada bir tık etmeyi unutmayın ha:))
https://twitter.com/hasibekarakuzu
Yeni adıyla Hasibe Cengiz-30 Haziran'dan itibaren:))
Kitaba puanım: 5
Takipte Kalın
hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Herkese sevgiler,
Hasibe ♥️
0 yorum oku / yaz
Fikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))