✿ Kitap Eleştirisi: Üç Şair : Muzaffer İlhan Erdost ✿
25.5.16
Yeniden merhabalar...
Bloguma hoşgeldiniz... Bloguma ilk kez uğruyorsanız, bu blogda kitap eleştirilerimi, yemek tariflerimi, çeşitli ve özgün hobilerimi, kozmetik, kitap ve ev alışverişlerimi, kendi gardrobumun kombinlerini, kullandığım kozmetik ve kişisel bakım ürünleriyle bu ürünlere dair yorumlarımı, izlediğim ve yorumladığım filmleri bulabilirsiniz... Blogumda keyifli vakit geçirmenizi dileyerek bugünkü yazıma başlıyorum...
Yeni yazımız başlıktan da anlayacağınız üzere bir kitap eleştirisi olacak, Muzaffer İlhan Erdost'un kaleminden Üç Şair isimli eseri yorumlayacağız, hemen başlayalım ^^
*
Kitabımız, Onur Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 95 sayfa...
Hisarcık Kütüphanesinde görmemle almak istemem aynı anda oldu diyebilirim bu kitap için, aslında öncesinde kitap hakkında fikir sahibi değildim. Ancak sevdiğim şairlerden ikisini Nazım Hikmet'i ve de Cemal Süreya'yı kapakta görünce okumak istemiştim.
*
Kitabın ön ve arka kapaklarını sevdim, gayet sade olmuş, özellikle arka kapak yazısı bence okuru aydınlatır nitelikte, kitaptan yapılan alıntıyı da konum ve amaç açısından başarılı buldum diyebilirim.
Kitabın biçimsel özelliklerine bakalım: İlk sayfada kitap ismi, ikinci sayfada baskı bilgileri, yine kitap ismi ve basım evi bilgilerinden sonra çok sevdiğim 'İçi' bölümü yer alıyor. Bir sonraki sayfada yazar hakkındaki kısa bilgilendirmeden sonra kitaba giriş yapılıyor. Üç şairin yer aldığı kitap üç ana şair ismiyle üç başlık halinde düzenlenmiş, ortalama her bir şaire otuz sayfa ayrılmış. Birinci bölüm olan Üç Şair bölümünde üç yazarımızdan da kısaca bahsediyor yazarımız ve her bir şaire yönelik başlık ve alt başlıklardan oluşan kitabına geçiyor. Kitabın sonunda yine çok sevdiğim ve çok değerli bulduğum Ahmed Arif ve Cemal Süreya'dan yazarımıza gelen birkaç kitaptaki imzalar ve değerli yazıları paylaşılıyor, bayıldım!
Kitabımız aslında başlığından da anlayacağınız üzere üç önemli şaire yazarımızın kaleminden kısa bir bakış niteliğindeki yazılarından oluşuyor. Bu arada kitaba başlamadan ben de bilmiyordum, yazarımız gerçi arka kapakta belirtiyor bunu ama neyse, Cemal Süreya ile Ankara'da fakülte yıllarında tanışıyor, Ahmed Arif ile de, ancak Nazım Hikmet'i tanımıyor, bu sebeple iki şaire dair daha çok anılarını yazıyor ve şiirlerini irdeliyor. Bu üç şairin de devrimci olmasından dolayı şiirlerinde devrimci ruhlarını, yaşadıklarını ve hayatlarını aktarıyor, aslında yazarlarımızla ilgili pek çok bilgi verip onları bizlere daha iyi tanıtıyor da diyebiliriz ^^
Nazım Hikmet ve Cemal Süreya'yı şiirlerinden tanırım, haklarında daha fazla bir bilgim yoktur ama inanılmaz merak ederdim hayat serüvenlerini. Açıkçası bu kitabın incecik olmasına rağmen içerisinde şairlerimize dair daha fazla bilgi barındıracağını düşünmüştüm ancak sadece ideolojik olarak fikirleri ve bu fikirlerin şairlerin şiirlerinde hayat bulmuş hallerini okuduk diyebilirim. Yani kısaca öz geçmişlerine de değiniliyordu ama o kadar kısacıktı ki ben pek tatmin olamadım.
*
Haricinde yazarımızın iki şairi bizatihi tanıyor olması bence çok güzel olmuş, kişisel anılarına da yer veriyordu yazar çünkü, bizler de belki hiçbir yerde duyamayacağımız anıları birinci ağızdan okumuş olduk.
Yine şairlerin ideolojik olarak düşüncelerinin yer aldığı şiirleri, örnekleriyle birlikte hemen aktarımın ardından verilmiş, çok beğendim, böylece kısa kısa şiir tanıtımı da yapılmış oluyordu.
Şöyle bir baktığımızda ben kitabın oldukça kısa tutulduğunu düşünüyorum, evet çeşitli dergilerde hazırlanan ya da konuşmalar için hazırlanan metinler de yer alıyordu ama yine de şairlerle ilgili sadece siyasi ideolojik fikirlerden ziyade hayatlarının çeşitli yönlerine dair bilgilendirmeler yapılsaydı!
Kitabın dili biraz ortalamanın üzerinde, yani herkese hitap ediyor diyemeyeceğim. Kimi yerlerde ideolojileri hakkında öyle fazla bilgilendirme yapılmıştı ki - özellikle Ahmed Arif bölümünde - okurken zorlandım desem yalan olmaz. Bu nedenle kitabı benim gibi şairlerin hayatları anlatılıyor sananlar yanılırlar... Çünkü kitapta bahsedilen tamamıyla şairlerin şiirlerindeki ideolojik yansımalar...
*
Yine orta boyutta bir puntoya sahip kitabımız, ara ara şiirlerden pasajlar yer alıyor, bu kısımlar koyu renklendirilmiş. Alt başlıklarda italik kullanılmış, biçime biraz önem verilmiş, bu arada söylemeyi unuttum, dipnotlar, ara bilgilendirmeler, yazıların yazıldığı yer ve tarihler konusunda da çok titiz davranılmış.
Kitap çok az sayfalı görebileceğiniz gibi, bir iki günde bitirmeniz olası, ben kasmadan iki günde bitirdim. Kolay okunacak bilgilendirici kitaplardan.
*
Bu arada yazarla ilgili okurken nette dikkatimi çeken bir şey oldu, hemen sizlerle de paylaşmak istedim: Yazarın ismi Muzaffer Erdost. 1980 olaylarında dövülerek öldürülen erkek kardeşi İlhan Erdost'un ismini de kendi ismine ekleyerek böyle bir ismi seçmiş. Gerçekten ilgimi çekti ve ben de hemen eklemek istedim. Yine Sol-Onur Yayınları olarak kurdukları Onur Yayınları, İlhan Erdost'un kurduğu bir yayın eviymiş. Sanırım kardeşi kaldığı yerden devam ettiriyor...
Kitap içerisinde yazarımızın bizzat ağzından çıkan sözler, ifadeler ve itiraflar da yer alıyor. Çok samimi bir kitap olmuş, ama ben hala derinleştirilebileceği görüşündeyim.
*
Kitaba puanım: 4
Evet arkadaşlar, benim bu güzel esere dair yorum ve görüşlerim bu şekildeydi, umarım severek okumuşsunuzdur, yeni yazılarda ve kitaplarda da görüşelim! Blogumu GFC'den ( Google Friend Connect'den) - blogumun en altında yer alıyor- takip etmeyi ve Instagram dahil tüm sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın ^^
Bloguma hoşgeldiniz... Bloguma ilk kez uğruyorsanız, bu blogda kitap eleştirilerimi, yemek tariflerimi, çeşitli ve özgün hobilerimi, kozmetik, kitap ve ev alışverişlerimi, kendi gardrobumun kombinlerini, kullandığım kozmetik ve kişisel bakım ürünleriyle bu ürünlere dair yorumlarımı, izlediğim ve yorumladığım filmleri bulabilirsiniz... Blogumda keyifli vakit geçirmenizi dileyerek bugünkü yazıma başlıyorum...
Yeni yazımız başlıktan da anlayacağınız üzere bir kitap eleştirisi olacak, Muzaffer İlhan Erdost'un kaleminden Üç Şair isimli eseri yorumlayacağız, hemen başlayalım ^^
*
Kitabımız, Onur Yayınları'ndan çıkma ve yaklaşık olarak 95 sayfa...
Hisarcık Kütüphanesinde görmemle almak istemem aynı anda oldu diyebilirim bu kitap için, aslında öncesinde kitap hakkında fikir sahibi değildim. Ancak sevdiğim şairlerden ikisini Nazım Hikmet'i ve de Cemal Süreya'yı kapakta görünce okumak istemiştim.
*
Kitabın ön ve arka kapaklarını sevdim, gayet sade olmuş, özellikle arka kapak yazısı bence okuru aydınlatır nitelikte, kitaptan yapılan alıntıyı da konum ve amaç açısından başarılı buldum diyebilirim.
Kitabın biçimsel özelliklerine bakalım: İlk sayfada kitap ismi, ikinci sayfada baskı bilgileri, yine kitap ismi ve basım evi bilgilerinden sonra çok sevdiğim 'İçi' bölümü yer alıyor. Bir sonraki sayfada yazar hakkındaki kısa bilgilendirmeden sonra kitaba giriş yapılıyor. Üç şairin yer aldığı kitap üç ana şair ismiyle üç başlık halinde düzenlenmiş, ortalama her bir şaire otuz sayfa ayrılmış. Birinci bölüm olan Üç Şair bölümünde üç yazarımızdan da kısaca bahsediyor yazarımız ve her bir şaire yönelik başlık ve alt başlıklardan oluşan kitabına geçiyor. Kitabın sonunda yine çok sevdiğim ve çok değerli bulduğum Ahmed Arif ve Cemal Süreya'dan yazarımıza gelen birkaç kitaptaki imzalar ve değerli yazıları paylaşılıyor, bayıldım!
Kitabımız aslında başlığından da anlayacağınız üzere üç önemli şaire yazarımızın kaleminden kısa bir bakış niteliğindeki yazılarından oluşuyor. Bu arada kitaba başlamadan ben de bilmiyordum, yazarımız gerçi arka kapakta belirtiyor bunu ama neyse, Cemal Süreya ile Ankara'da fakülte yıllarında tanışıyor, Ahmed Arif ile de, ancak Nazım Hikmet'i tanımıyor, bu sebeple iki şaire dair daha çok anılarını yazıyor ve şiirlerini irdeliyor. Bu üç şairin de devrimci olmasından dolayı şiirlerinde devrimci ruhlarını, yaşadıklarını ve hayatlarını aktarıyor, aslında yazarlarımızla ilgili pek çok bilgi verip onları bizlere daha iyi tanıtıyor da diyebiliriz ^^
Nazım Hikmet ve Cemal Süreya'yı şiirlerinden tanırım, haklarında daha fazla bir bilgim yoktur ama inanılmaz merak ederdim hayat serüvenlerini. Açıkçası bu kitabın incecik olmasına rağmen içerisinde şairlerimize dair daha fazla bilgi barındıracağını düşünmüştüm ancak sadece ideolojik olarak fikirleri ve bu fikirlerin şairlerin şiirlerinde hayat bulmuş hallerini okuduk diyebilirim. Yani kısaca öz geçmişlerine de değiniliyordu ama o kadar kısacıktı ki ben pek tatmin olamadım.
*
Haricinde yazarımızın iki şairi bizatihi tanıyor olması bence çok güzel olmuş, kişisel anılarına da yer veriyordu yazar çünkü, bizler de belki hiçbir yerde duyamayacağımız anıları birinci ağızdan okumuş olduk.
Yine şairlerin ideolojik olarak düşüncelerinin yer aldığı şiirleri, örnekleriyle birlikte hemen aktarımın ardından verilmiş, çok beğendim, böylece kısa kısa şiir tanıtımı da yapılmış oluyordu.
Şöyle bir baktığımızda ben kitabın oldukça kısa tutulduğunu düşünüyorum, evet çeşitli dergilerde hazırlanan ya da konuşmalar için hazırlanan metinler de yer alıyordu ama yine de şairlerle ilgili sadece siyasi ideolojik fikirlerden ziyade hayatlarının çeşitli yönlerine dair bilgilendirmeler yapılsaydı!
Kitabın dili biraz ortalamanın üzerinde, yani herkese hitap ediyor diyemeyeceğim. Kimi yerlerde ideolojileri hakkında öyle fazla bilgilendirme yapılmıştı ki - özellikle Ahmed Arif bölümünde - okurken zorlandım desem yalan olmaz. Bu nedenle kitabı benim gibi şairlerin hayatları anlatılıyor sananlar yanılırlar... Çünkü kitapta bahsedilen tamamıyla şairlerin şiirlerindeki ideolojik yansımalar...
*
Yine orta boyutta bir puntoya sahip kitabımız, ara ara şiirlerden pasajlar yer alıyor, bu kısımlar koyu renklendirilmiş. Alt başlıklarda italik kullanılmış, biçime biraz önem verilmiş, bu arada söylemeyi unuttum, dipnotlar, ara bilgilendirmeler, yazıların yazıldığı yer ve tarihler konusunda da çok titiz davranılmış.
Kitap çok az sayfalı görebileceğiniz gibi, bir iki günde bitirmeniz olası, ben kasmadan iki günde bitirdim. Kolay okunacak bilgilendirici kitaplardan.
*
Bu arada yazarla ilgili okurken nette dikkatimi çeken bir şey oldu, hemen sizlerle de paylaşmak istedim: Yazarın ismi Muzaffer Erdost. 1980 olaylarında dövülerek öldürülen erkek kardeşi İlhan Erdost'un ismini de kendi ismine ekleyerek böyle bir ismi seçmiş. Gerçekten ilgimi çekti ve ben de hemen eklemek istedim. Yine Sol-Onur Yayınları olarak kurdukları Onur Yayınları, İlhan Erdost'un kurduğu bir yayın eviymiş. Sanırım kardeşi kaldığı yerden devam ettiriyor...
Kitap içerisinde yazarımızın bizzat ağzından çıkan sözler, ifadeler ve itiraflar da yer alıyor. Çok samimi bir kitap olmuş, ama ben hala derinleştirilebileceği görüşündeyim.
*
Kitaba puanım: 4
Evet arkadaşlar, benim bu güzel esere dair yorum ve görüşlerim bu şekildeydi, umarım severek okumuşsunuzdur, yeni yazılarda ve kitaplarda da görüşelim! Blogumu GFC'den ( Google Friend Connect'den) - blogumun en altında yer alıyor- takip etmeyi ve Instagram dahil tüm sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın ^^
Yeni yazılarda görüşürüz :))
Sevgiler...
Takipte Kalın
2 yorum oku / yaz
Kendi bloguma da beklerim sitenizi takipe aldım :) Bu kitabı hediye ederseniz okuyabilirim :D
YanıtlaSilHediye etmek isterdim ama bana ait bir kitap değil, kütüphaneden ödünç almıştım, siz de kütüphaneden alarak okuyabilirsiniz :)
SilFikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))