Film Yorumu: Kitap Hırsızı / Göçebe / Bridget Jones'un Bebeği / Alis Harikalar Diyarında 2 - Aynanın İçinden

25.3.17

Herkese merhaba!

Yeni yazıdan selamlar.. Bugün sizlerle hafta sonuna özel olarak yine harika filmler paylaşmak üzere blogdayım. Bugün neredeyse her türden filmim var, dram, fantastik, romantik... Hadi o zaman filmlerin detaylarına geçelim :)



İlk filmim, favorilerimde de yer alan ve kitabını ikinciye okuduktan sonra hemen filmini de izlediğim harika bir film; Kitap Hırsızı / The Book Thief...

THE BOOK THİEF / KİTAP HIRSIZI

IMDB: 7.6
Tür: Dram
Oyuncular: Geoffrey Rush, Emily Watson, Sophie Nelisse, Ben Schnetzer
Yapım: 2013 Almanya - ABD


Kitap hakkında zaten inanılmaz detaylı bir yorumum mevcut; ona şuradan ulaşabilirsiniz. Filmin afişleri vs. çok güzel ve kitapla birebir uyumlu bence. Filmin her afişini çok sevdiğimi söylemem lazım.


Filmin baş rolündeki kız kitaptakiyle aynı olarak seçilmiş olsa da benim aklım ve hayalimdeki başka bir kızdı, Sophie Nelisse bu rolde bence biraz fazla durgundu. Onun dışında Rosa ve Hans Hubermann gerçekten zirveydi, başka birilerini düşünemiyorum bile.


Filmin efsane konusu ise şöyle: Liesel savaşın başladığı sıralarda Almanya’da dokuzlu yaşlarındayken bir aile tarafından manevi kızları olarak alınır. Ailesini çok seven ve onların evlerine aldığı sığınmacı Max sayesinde okumayı öğrenir. Bu sayede ise kitaplarla arasında sıkı bir bağ kurar. Etraflarında her türlü trajedi, heyecan ve savaşın hayatlarına soktuğu bütün kötülükler, onların kelimeler ve kitaplarla oluşturduğu hayal dünyası sayesinde aşılabilir…


İlginç bir şekilde kitap kadar olmasa da film de insanları etkilemeyi başarıyor, özellikle filmin ve kitabın sonundan nefret etsem de onu bile sevdim. Baş roldeki kız hariç tüm oyuncuları çok beğendim, kitaptan pek çok sahnenin filmde yer almasını da sevdim. Etkilendiğim ve kitaba büyük ölçüde bağlı kalındığından dolayı sevdiğim bir film oldu.


Dram filmlerini seviyorsanız ve özellikle savaşın insanlar üzerindeki etkilerine değinen filmleri seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz. II. Dünya Savaşı esnasında Almanya'da yaşayan Alman vatandaşların da çektikleri açık seçik anlatılıyor. Yüreklere dokunan sımsıcak bir hikaye var bu filmde...


*
İkinci filmimiz, Stephenie Meyer imzalı Göçebe filmi...

THE HOST / GÖÇEBE

IMDB: 5.9
Tür: Fantastik, Macera, Bilim Kurgu
Oyuncular: Diane Kruger, Saoirse Ronan, Jake Abel, Chandler Canterbury, William Hurt
Yapım: 2013 - ABD


Twilight serisiyle gönlümüzde taht kuran Stephenie Meyer yine muhteşem bir kitap uyarlaması filmle karşımızda. Bir Twilight kadar olmasa da bu da efsane. İlk defa filmi izleyip kitabı henüz okumasam da film bile yetti, ilk fırsatta kitabını da okumayı düşünüyorum.


Filmin afişleri çok hoş ve ilgi çekici. Konusu da bir o kadar... Özellikle benim gibi fantastik bilim kurgu filmi severler için kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden. Filmin konusuna geçelim: Dünyamız görünmeyen bir düşman tarafından istila edilmişti. İnsanların bedenleri, bu istilacılar için sahiplik yaparken bedenler bir değişikliğe uğramamış gibi görünse de, zihinleri ele geçiriliyordu. Neredeyse herkes teslim olmuştu. Geriye kalan vahşi birkaç insandan biri olan Melanie, yakalandığı zaman sonunun geldiğine inanır. Göçebe, Melanie'nin bedenini alan ruh, yetkililer tarafından bir insan bedeninin içinde yaşarken karşılaşabileceği zorluklar hakkında uyarılmıştır: Baskın duygular, hislerin yoğunluğu, çok canlı olabilen anılar Ama Göçebe'nin beklemediği bir zorluk vardır: Bedeninin önceki sakini zihninden vazgeçmeyi reddeder. Göçebe, Melanie'nin düşüncelerinin derinlerine inerek geri kalan insanların nerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Ama Melanie'nin zihninde tek görebildiği, sevdiği adamın, hâlâ saklanan bir insan olan Jared'ın hayalidir. Bedeninin arzularına direnemeyen Göçebe, yakalamak zorunda olduğu bu adama karşı özlem duymaya başlar. Dış güçler, Göçebe ve Melanie'yi, aslında istemeseler de, ortak bir hedefte birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli olmayan bir macera için yola koyulurlar..


Konusu gerçekten harika ancak bence işleniş kısmında ve kurguda biraz sıkıntı var, IMDB puanının düşük olmasının başlıca sebepleri bunlar olabilir. Onun dışında güzel manzara çekimleri ve biraz aksiyon mevcut filmde. Biraz fazla durgun bulsam da yine de güzel bir filmdi.


Özellikle başlangıcı ve sonuyla devleşiyor film ve sizi alıp götürüyor. Özellikle girişi çok sağlam. Filmde giriş önemlidir, çok dikkat çekici bir giriş bölümü var. Onun dışında baş roldeki kızı yine çok sevemedim, ana karakterlerde biraz zayıflık vardı. Daha farklı kişiler seçilebilirmiş, ben sadece Diane Kruger'i rolünü ve filmdeki sürpriz sonunu çok sevdim ve role uygun buldum. Haricindekiler çok başarılı değildi, ancak yine de keyifli vakit geçirmek için izlenebilir güzel ve idare eder bir film.

*
Üçüncü filmimizse henüz yeni sinemalardan çekilen Bridget Jones'un Bebeği... 

BRİDGET JONES'S BABY / BRİDGET JONES'UN BEBEĞİ

IMDB: 6.7
Tür: Romantik Komedi
Oyuncular: Renee Zellweger, Colin Firth, Patrick Damsey, Jım Broadbent
Yapım: 2016, İngiltere, İrlanda, Fransa, ABD


Bridget Jones efsanesini bilmeden izlediğim ve acayip sevdiğim bir filmdi. Ancak güzel kahramanımızın daha önceden de bir filmi varmış. onun da ismi Bridget Jones'un Günlüğü'ymüş. En kısa zamanda izlenesi ^^ Bu filmde yer alan Colin Firth ve Renee Zellweger daha önceki filmde de başrol oynamışlar zaten. Bu film de yıllar sonrayı konu alıyor diyebiliriz :)


Filmin konusuna geçecek olursak;10 yıl önce Mark Darcy ile mutlu sonda bıraktığımız Bridget Jones, şimdi 40'lı yaşlarında boşanmış ve hayata yeniden atılan, bekar bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Darcy ile ayrıldıktan sonra haber yapımcılığı işine daha sıkı sarılan, çevresini eski ve yeni arkadaşlarıyla donatan Jones'ta belki de değişmeyen tek şey sakarlığı. Her şey kontrol altındaymış gibi görünürken Bridget başına çorap örmeyi başaracak mıdır? Üstelik bu kez Bridget hamiledir ve doğuma dek çocuğun babası belirsizdir. İki aday arasındaki Bridget eski aşkını mı yeni sevgilisini mi seçecektir? 


Konusu gerçekten çok güzel ve önceki filmi izleyenler için bence biraz geç kalmış bir film olmuş bence. Keşke daha önceden çekilseydi diye düşünmedim değil. Yine de güzel ve çok eğlenceli bir devam filmi olmuş. Bridget'in bekar halleri, sakarlıkları, ikilemleri, iş hayatı derken güzel bir romantik komedi...

Keyifli vakit geçirmek için izlemek lazım elbette ^^

*
Dördüncü ve son paylaşacağım film ise, yine bir devam filmi, Alice Harikalar Diyarında'nın Tim Burton versiyonlu olan ikinci filmi; Alice Harikalar Diyarında 2 : Aynanın İçinden...

ALİCE THROUGH THE LOOKİNG GLASS / ALİCE HARİKALAR DİYARINDA 2 : AYNANIN İÇİNDEN

IMDB: 6.2
Tür: Fantastik Macera
Oyuncular: Mia Wasikowska, Johnny Depp, Helena Bonham Carter, Anne Hathaway, Sacha Baron Cohen
Yapım: 2016, ABD


Zaten çocukluğumdan beridir çok sevdiğim bir masalın böylesine renkli ve canlı bir şekilde yeniden ele alınması gerçekten harika oldu. Büyük bir keyifle ilk filmi izledim ve ikincisini de aynı şekilde. Afişler, film gerçekten büyüleyici ve çok renkli, geçmişe gitmek de ilk filmi izleyenler için aynı şekilde çok keyifli oldu, böylece bir sürü gizemin örneğin; Beyaz Kraliçe ve Kızıl Kraliçe'nin neden küs olduklarını ve birbirlerinden bu kadar nefret ettiklerini anlamış olduk ^^


Filmin konusuna geçelim: Alice Kingsleigh (Mia Wasikowska) babasının peşinden 3 yıl denizlerde seyahat ettikten sonra Londra'ya dönmek üzere yola koyulur. Hayatının geri kalanında ne yapacağı konusunda bir fikri yoktur. Bu esnada bulduğu bir sihirli ayna marifeyitle yeniden Harikalar Diyarı'na döner. Alice eski arkadaşlarıyla yeniden buluşur, ancak Çılgın Şapkacı'da (Johnny Depp) bir tuhaflık vardır. Her zamankinden daha asabi bir haldedir. Arkadaşını tekrar eski haline getirebilmek için geçmişe giden Alice, zamana karşı büyük bir mücadele verecektir.


Bu filmle her şey daha bir açıklığa kavuşmuş oldu ve gerçekten ilginç bir konusu var, zaman, renkler, ortam gerçekten harika ve kendimizi yine çok güzel bir yerde buluyoruz. Ben çok severek izliyorum ve umarım devamını da çekerler. Bizler de büyük keyifle izlemiş oluruz :)


Evet arkadaşlar, benim sizlerle paylaşmak istediğim dört güzel film işte bu şekildeydi, umarım yazımı keyifle okudunuz. Yeni yazılarda da görüşmek dileğiyle! Yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı ve blogumu sağ üst köşeden takibe almayı unutmayın :) Eğer beni sosyal medyadan da takip ederseniz yeni yazılarımdan ilk haberdar olanlardan olabilirsiniz...


Takipte Kalın





hasibecengizkarakuzu@gmail.com
Herkese sevgiler, 

H. ♥️

You Might Also Like

2 yorum oku / yaz

  1. Alice izledim çok güzeldii kitap hırsızınıda erak ettim bakacağımm 😊Çekilişimede beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, muhakkak izleyin derim ben Kitap Hırsını...

      Sil

Fikrini paylaşırsan çok sevinirim:)))